Bu dokunulmazlık tartışması değil, anti-faşist mücadele tartışmasıdır

Kürkçü dokunulmazlıkların kaldırılması tartışmalarına ilişkin imc tv’ye konuştu. Kürkçü “Parlameter dokunulmazlık altında söylenmiş sözlerin parlamenter dokunulmazlığın kaldırılması için gerekçe haline getirilmesi kadar aptalca, yasa dışı, anayasa dışı, hukuk dışı, bir yordam olamaz” dedi.

demirtas-yuksekdag-sirri-kurkcuKürkçü, dokunulmazlık fezlekelerinin Başbakanlığa gönderilmesinin normal bir prosedür olduğunu ancak “Bunun bugün özel olarak köpürtülmüş olmasının bir manası olması gerekir. Bu AKP ve Saray’ın bu fezlekelerin öne alınması konusunda bir ısrarı ortaya getireceğine dair bir işaret sayılabilir” dedi.

Bu fezlekenin haklarındaki ne ilk ne de son fezleke olduğunu belirten Kürkçü “Kumanda altında çalışan medya tarafından köpürtülmüş bir durumla karşı karşıyayız” dedi.

HDP’li vekiller hakkında çok sayıda fezleke hazırlandığını belirten Kürkçü “Usul , tüm bu fezlekelerin gündeme alınmayıp, dönem sonuna bırakılmasıdır. Bu demek ki; dönem sonuna bırakılmayacağı konusunda bir konsensüs ya da bir zorlama arandığına dair bir işaret sayılabilir. Bu kadar telaşa gerek yok bir fezleke gündeme geldi diye. Ancak böyle bir aranış olduğu anlaşılıyor” dedi.

Kürkçünün konuşmasından satır başları şöyle:

“Benim mecliste söyleyip de sokakta söylemediğim, sokakta söyleyip de mecliste söylemediğim hiç bir sözüm yok. Benim mecliste söyleyip sokağa taşıdığım, ya da sokakta söyleyip meclise taşıdığım sözlerim herhangi bir biçimde suç olarak yargılanması tartışılması bunların yargı konusu olması söz konusu olamaz. Bunları hepsi parlamenter dokunulmazlık altındadır. Parlamenter dokunulmazlık altında söylenmiş sözlerin parlamenter dokunulmazlığın kaldırılması için gerekçe haline getirilmesi kadar aptalca, yasa dışı, anayasa dışı, hukuk dışı, bir yordam olamaz. Meclis bunu kabul etmeye kalkacak olursa kendi kendisine hakaret etmiş, kendisine yapılmış hakareti de kabul etmiş sayılır”

“Her şey meclisten ibaret değil”

“Cumhurbaşkanı olduğu söylenen Tayyip Erdoğan eğer şunun peşindeyse; Yaka paça vekilleri ne yapın edin hapse tıkın diyecekse bunun zaten dokunulmazlık tartışmasıyla ilgisi yok. Bunun rejim tartışmasıyla ilgisi var. Türkiye’de demek ki; faşizm, milletvekillerinin şu ya da bu şekilde derdest edilmesi konusunda bir hazırlık halindedir. Dolayısıyla bir dokunulmazlık tartışması değil, faşizme karşı bir anti-faşist mücadele tartışmasıdır yapılması gereken ve bu mücadele yapılacaktır yoksa hukukun hiçbir ağını ve hiçbir kurumu hiçbir müeyyidesi bizi suçlayamaz. Hukuk karşısında bize suç isnat edemez. Bunu dayanarak mecliste herhangi bir görüşme yapılamaz. Kaldı ki; Anayasa’nın kendisi  partilerin, parti gruplarının görüşme yapmasına manidir. Nerde kalmış, Cumhurbaşkanı sorumsuz, herhangi bir biçimde siyasi bir sorumluluk taşımayan bir despotun oradan kalkıp höykürmesiyle bütün bunlar oluyorsa zaten başka bir dünyaya intikal etmişiz demektir. O dünyanın kurallarına göre yaşar ve çalışırız. Ben doğrusu ne telaş ediyorum, ne dertliyim ne tasalıyım. Bu bir mücadele. bugüne kadar mecliste mücadele vermiyorduk. Ben altı yıldır mecliste mücadele veriyorum. Altı yıl önceki mücadelelerim sıfıra sayılamaz. Bundan sonraki mücadelemde sıfıra sayılamaz. Herşey meclisten ibaret değil”

“Kaderlerini bu diktatörle birleştirirlerse, sonları da bu diktatörünkiyle aynı olacaktır”

“İktidarın da muhalefetin de milletvekillerine diyeceğim şudur: Usul neyse, bugüne kadar takip edilen yol neyse o yolu takip etmeleri, kendileri hakkında daha hayırlı olandır. Eğer bu yoldan ayrılırlarsa, kaderlerini bu diktatörle birleştirirlerse, sonları da bu diktatörünkiyle aynı olacaktır. Karar onlara ait. Bizim telaş ettiğimiz yok. Bunlardan ötürü lafımızdan döneceğimizi sanan varsa ya da bu lafların kıymetten düşeceğini sanan varsa sadece yanılıyor demiyecem. Bunların bir ahmaklar sürüsü olacağını söylemek isterim. Çünkü Türkiye’nin yerel özerkliklere dayalı, öz yönetimlere dayalı, bir parlamenter demokratik cumhuriyet olarak yeniden kurulması arzusu ve iradesi Türkiye’nin büyük bir çoğunluğunun iradesidir”