Direnen Renault İşçilerinin Yanındayız!

Renault işçilerine dönük saldırı bütün bu saldırıların mızrak ucudur. Bu nedenle emekten, demokrasiden yana tüm güçleri Renault işçilerinin direnişini sahiplenmeye, omuz omuza mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.renault

Renault işçileri, yeniden direnişte!

Olayların akışını biliyoruz: İşçilerin 2015 Mayıs ayındaki ek zam talepleri karşılanmadı. Üstelik yılbaşında açıklanan asgari ücretteki artış diğer işçilere yansıtılmadı.  İşçiler bu hak gasplarına karşı sendikaları Birleşik Metal İş’le beraber mesaiye kalmama benzeri eylemler yaptıkları süreçte Renault’un patronu 28 Şubat’ta “teknik arıza” gerekçesiyle üretime ara verdi. Ertesi gün anlaşıldı ki, aralarında işçilerin sözcülerinin de bulunduğu 10 kişinin iş akitleri feshedilmişti. Arkadaşlarına sahip çıkan işçiler işyeri önünde eylem yaptıkları esnada polisin gazlı joplu saldırısına maruz kaldı. Yirmi bir işçi, bir kısmı gece yarısı evleri basılarak gözaltına alındı ve mahkemeye sevk edildi. 150 civarında işçinin işten çıkartılacağı konuşuluyor. Bu saldırılar, işçilerin, sendika seçme ve kendi temsilcilerini belirleme, seçme hakları ve özgürlükleri de engelleniyor. İşçilerin 29 Şubat günü yapılması gereken işçi temsilci seçimi bu saldırılarla engellenmiştir. Böylece işyerinde hiçbir üyesi kalmamasına karşın, işbirlikçi-mafyatik Türk Metal, hala yetkili sendika olarak gösterilmek istenmektedir.

Görüyoruz ki, bu saldırı sürecinde hükümet de doğrudan işin içindedir. Bunu sadece işçilerin gözaltına alınması ve gazlı saldırı yapılmasından değil, 2 bakanın Renault yetkilileri ile yaptıkları toplantıdan, Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin 15 gündür “inceleme yapıyoruz” adı altında fabrika yönetimini baskı altına almasından biliyoruz. Saldırı bu görüşmelerin ardından yapılmıştır. Dolayısıyla, işçilere yönelik saldırı Hükümet, MESS,  Türk Metal ve Renault patronunun işbirliği ile sürdürülmektedir.

Renault işçileri, atılan arkadaşlarının işe iadesi için, ücretlerindeki hak kayıplarının telafisi için, sendikalarını ve kendi temsilcilerini seçme özgürlüğünü savunmak için direniyorlar. Bizler Halkların Demokratik Kongresi olarak, Renault işçilerinin bu haklı taleplerini ve bu talepler ekseninde gerçekleştirdikleri direnişlerini sahipleniyoruz.

Ve biliyoruz ki, Renault işçilerine yönelik sermaye güçlerinin bu birleşik saldırısına karşı, işçiler, emekçiler ve emek-demokrasi güçleri olarak birleşik bir mücadeleyi büyütmek zorundayız. Ancak böyle karşı durabiliriz; kıdem tazminatının gaspına, kiralık işçiliğe, taşeron çalışmasına, 657’deki iş güvencesinin kaldırılmasına, her gün bir yenisine uyandığımız hak gasplarına… Renault işçilerine dönük saldırı bütün bu saldırıların mızrak ucudur. Bu nedenle emekten, demokrasiden yana tüm güçleri Renault işçilerinin direnişini sahiplenmeye, omuz omuza mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.

03.03.2016

Halkların Demokratik Kongresi Eşsözcüleri

Gülistan Kılıç Koçyiğit-Ertuğrul Kürkçü