HDK’den ‘Barış Manifestosu’

HDK’nin “Ölüm değil çözüm, çatışma değil müzakere” kampanyasının bir günlük final etkinliği, “Barış Manifestosu” adı verilen sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi.

HDK’nin “Ölüm değil çözüm, çatışma değil müzakere” kampanyasının final etkinliği “Eşitlik ve Barış Buluşması” toplantısı 81 ilden gelen 160 temsilcinin büyük bir çoğunluğunun konuşmaları ve önerileriyle programını tamamladı. Mümkün olduğunca çok kişinin konuştuğu toplantı boyunca Kürtler, Türkler, Ermeniler, Lazlar, Çerkezler, Romanlar, Aleviler, Kürt sorunu hakkındaki düşüncelerini ve çözüm önerilerini dile getirdi.

Toplantının son bölümünde ise “Barış Manifestosu” olarak tanımlanan sonuç bildirgesi okundu. Ardından katılımcıların sonuç bildirgesine ilişkin düşünce ve önerile alındı.

Sonuç bildirgesinde HDK tarafından yayınlanan “Barış Manifestosu” şöyle:

* Türkiye’nin gerçekliği çeşitliliktir. Türkiye’de bu kabul edilmedikçe barış tesis edilemez.

* Hepimiz, kendimizden başlayarak barışın bir elçisi olmalıyız, savaşı isteyenlerden daha cesur ve kararlı olarak birebir ilişkilerle bu savaşa karşı çalışmalıyız.

* Tüm sendikalarda, işyerlerinde, işçi semtlerinde işçilerin, emekçilerin bu savaştan çıkarı olmadığını, vergilerimizin savaşa, bombaya gittiğini, sağlığa, eğitime harcanmadığını öncelikle Türk işçi ve emekçilerine anlatmalıyız.

* Kadınlar olarak, taciz, tecavüz, şiddetten çekiyoruz. Ama en çok da yitirdiğimiz çocuklarımızın ardından ağlıyoruz. Kürt Analarının bölgeden başlattığı barış çağrısına asker anneleri olarak, acıları ortaklaştırmak ve savaşı durdurmak adına bir adım atılması için çalışmalıyız.

* Şovenizm ve linç politikalarına karşı, en küçük yerellerde barışı hayata yayan örgütler oluşturmalıyız.

* HDK, Türk ve Kürt halkının acılarının birleştiği bir yerdir. Buradan hareketle, Savaşın muhataplarından olan Türk asker ailelerinin acılarını daha fazla sahiplenmeliyiz.

* Anadilinde eğitim vazgeçilmez bir haktır, eğitim emekçileri başta olmak üzere anadilinde eğitimin hayata geçmesi için mücadele etmeliyiz.

* 4+4+4 eğitim sisteminin asimilasyoncu, tekçi, şoven, dindar, militer nesiller yetiştirmeye dönük yüzünü teşhir ederek, anadilde, özgür, bilimsel, demokratik ve ücretsiz bir eğitim sistemi için mücadele etmeliyiz.

* TBMM yi 17 Ekim de görüşülecek savaş tezkeresini reddetmeye, tüm emek ve demokrasi güçlerini de barış için mücadeleye çağırırız.

* Savaş değil müzakere, ölüm değil çözüm şiarı ile, silahların susması ve barışa adım atılması için müzakerelerin başlatılması ve İmralı’da uygulanan tecrite son verilmesi için mücadele etmeliyiz.

* Barışın kazanılması, Kürt sorununun demokratik, eşit haklara dayalı çözümü ile mümkündür. Bu amaçla Kürt halkının demokratik özerklik talebi karşılanmalıdır.

* HDK, ülke içinde olduğu gibi, başta Suriye olmak üzere komşuları ile savaşı reddeder.

* HDK olarak, sadece ülke içinde barış mücadelesini örgütlemekle yetinmeyip, küresel bir barış ve dayanışmayı örgütlemeliyiz.

* Asker isimlerinin okullara, sokaklara, caddelere, parklara verilmesine son verilip, barış dilini hakim kılacağımız bir kampanya örgütlenmelidir.

* Ana akım burjuva basının savaşı kışkırtan, nefret söylemini yaygınlaştıran ve gerçekleri manipüle eden yapısını teşhir ederek, basın özgürlüğüne ve özgür basına sahip çıkmalıyız.

* Siyasetçilere, gazetecilere, aydınlara, öğrencilere, emekçilere yönelik tutuklama ve baskılara karşı mücadele etmeliyiz.