İnsan Hakları Savunuculuğu ulusal değil, evrensel, uluslararası bir meseledir

HDP’nin AKPM’deki üyesi, İzmir milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Avrupa Konseyi üyesi ülkelerde insan hakları savunucularının korunması ve rollerinin güçlendirilmesi karar tasarısı üzerine geçtiğimiz hafta Birleşik Avrupa Solu (UEL) Grubu adına yaptığı konuşmada “yaşamlarını devlet destekli katillerin ellerinde yitiren insan hakları savunucularından, Azerbaycan’da Rasim Aliyev; Rusya’da Natalia Estemirova ve Türkiye’de Tahir Elçi’nin anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Ayrıca dünyanın neresinde olursa olsun tutsak edilmiş bütün insan hakları savunucularının da derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.” dedi. 

CONFERENCE DE PRESSE sur « la situation en Syrie » Ertuğrul KÜRKÇÜ : Groupe pour la Gauche Unitaire Européenne à l'APCE (GUE)

BAŞKAN – Teşekkürler Ms. Usta, Sonraki konuşmacı Kürkçü, Birleşik Avrupa Solu Grubu adına konuşacak.

KÜRKÇÜ (Türkiye) – Grubum adına raportör Ms. Reps’e büyük emekle hazırladığı bu mükemmel rapor için teşekkür ediyorum. Hak savunucularını kendi devletlerine karşı olduğu kadar, yerel hak savunucularıyla birlikte çalıştıkları ya da çalışabilecekleri her Avrupa Konseyi üyesi devlete karşı da savunması için AKPM’yi daha fazla etki ve yetkiyle donatan karar tasarısını onaylıyoruz. AKPM tasarıyı onaylamakla, insan haklarını savunmanın ulusal bir mesele değil, savunucuların, kendi devletleri de dâhil herhangi bir devlete karşı herhangi bir bireyin hakkını savunmalarını kapsayan evrensel, uluslararası bir mesele olduğunun altını çizmiş olacaktır.

Raporun Rusya, Azerbaycan ve Türkiye’ye odaklanması yerindedir. Ve ne tuhaftır ki, Türkiye ve Azerbaycan’da insan haklarının ve insan hakları savunucularının durumu bu ülkelerin Avrupa Konseyi’ndeki konum ve etkileriyle ters orantılıdır. Azerbaycanlı insan hakları savunucuları ülkedeki insan hakları durumunun Azerbaycan’ın Avrupa Konseyi Başkanlığını yürüttüğü 2014 ve sonrasında daha da kötüleştiğinden yakınıyorlar. Aynı şekilde raporda yer verilen Türkiye’deki insan hakları savunucularına yönelik bütün ihlaller de Sayın Çavuşoğlu’nun Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanlığını üstlendiği 2010 ile 2012 yılları arasında gerçekleşmişti.

Her üç ülkede de insan hakları durumunun kötüye gitmesi bu ülkelerdeki iç savaşlar ve ülkelerin komşularıyla olan ihtilaflarıyla yakından ilgilidir: Azerbaycan’da Nagorno-Karabağ savaşı ve Ermenistan’la ihtilaf; Türkiye’de Kürtlere yönelik savaş ile Suriye ve Ermenistan’la ihtilaf; Rusya’da ise Çeçenya ve Ukrayna savaşları ile Avrupa’yla ihtilaftan söz ediyoruz. Bütün bunlar, insan hakları ihlallerini ve insan hakları savunucularının casus olarak yaftalamasının tetikliyor. Dolayısıyla, Avrupa Konseyi’nden bu karar tasarısını onaylamanın yanı sıra barış kurucu kapasitesini de harekete geçirerek, bu ülkeleri hem ülke içinde hem komşularıyla daha iyi ilişkiler geliştirmeye özendirmesini istiyoruz.

Bitirirken, yaşamlarını devlet destekli katillerin ellerinde yitiren insan hakları savunucularından, Azerbaycan’da Rasim Aliyev; Rusya’da Natalia Estemirova ve Türkiye’de Tahir Elçi’nin anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Ayrıca dünyanın neresinde olursa olsun tutsak edilmiş bütün insan hakları savunucularının da derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.

BAŞKAN– Teşekkürler Mr. Kürkçü. Sonraki konuşmacı, Avrupa Halk Partisi adına konuşmak üzere Mr Stroe olacak.