Kobanê ortak mücadelemizin Stalingrad’ı

Kobanê’ye dönük saldırılar gerçekleştiren IŞİD’e karşı sınır hattına akın eden halkı ve Kobanê’de direnen güçleri ziyaret eden HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile siyasi parti temsilcileri Karaköy İnşaat Mühendisleri Odası’nda basın toplantısı düzenledi.

siyasi2HDP Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç’un moderatörlüğünü yaptığı toplantıya, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü ve Levent Tüzel, SYKP Eş Genel Başkanı Tuncay Yılmaz, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, YSGP Eş Sözcüsü Sevil Turan, ÖDP Eş Genel Başkanı Bilge Seçkin Çetinkaya, EHP Genel Başkanı Sibel Uzun, Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut ile ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy katıldı.

Toplantıda ilk sözü alan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, başta İstanbul, İzmir ve Ankara olmak üzere Türkiye’nin kentlerinden gittikleri Kobanê’de, ağır saldırı ve sınırsız direnişe tanıklık ettiklerini belirterek, “İki temel şey gördük. Sınırsız saldırı ve sınırsız direniş. Orada saldırıların en ağırı ve direnişin en kahramancasına tanıklık ettik” dedi. Türkiye’den giden binlerce kişinin yol boyunca polislerin müdahalesi ve engeliyle karşılaştığını belirten Yüksekdağ, Kobanê’ye geçen halka yönelik saldırıların gerçekleştiğine vurgu yaparak, “Saldırı ve müdahaleler yetmedi. Oraya giden arkadaşlarımız katliam girişimi ile yüz yüze kaldı. Üç bine yakın kişi mayınlı bölge ile Türk askerinin arasında 6 saat hapis kaldı” ifadelerini kullandı.

Kobanêli sivil yurttaşlara yönelik TSK tarafından açılan ateşe de dikkat çeken Yüksekdağ, bir yurttaşın yaşamını yitirdiği bilgisini vererek, “Orada sivil yurttaşların da saldırı altında olduğu bir mücadele yaşanıyor. Gözümüzün önünde kadınlardan, yaşlılardan çocuklardan oluşan insanlara ateş açıldı” diye belirtti. Görkemli bir direnişin yaşandığı Kobanê’nin yalnızlaştırılmaya çalışıldığını belirten Yüksekdağ, “Kobanê’de Rojava’da oluşturulmaya çalışılan düzen boğulmaya çalışılıyor. Türkiye’de bunun başında duran koçbaşı durumunda. IŞİD’de karşı koalisyon oluşturan devletler, IŞİD’e karşı gerçek mücadeleyi verenleri desteklemeyi öngörmüyor. Uluslararası güçlerin iki yüzlü politikaları ile halkların karşısına çıktığını görüyoruz. Dışarıda IŞİD’e müdahale edildiği görünümü verilemeye çalışılıyor” ifadelerini kullandı. Kobanê’ye dönük ağır saldırılarla birlikte Türkiye’nin Rojava’yı boğmaya dönük politikalarının daha da belirginleştiğini kaydeden Yüksekdağ, tampon bölge planlarının IŞİD’e karşı değil Kürtlere karşı plan olduğunu aktardı. Türkiye’nin IŞİD’e tüm dünyanın gözü önünde destek verdiğini belirten Yüksekdağ, “Kobanê düşerse Türkiye’de düşer. AKP’nin varlık alanı berhava olur. Çünkü Kobanê’nin düşmesi bir yara olur. Bu yara sadece Kürtlerin yarası olmayacaktır” diye belirtti.

“Çözüm sürecine” ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Yüksekdağ, bu sürecin Kobanê ile bağlantılı olduğuna vurgu yaparak, “Aynı hükümet Türkiye’de, ‘barışı’ ilan ederken diğer bir yandan Kürtlerin ciğerine hançer saplamakta bir sakınca görmüyor. Böyle bir aymazlık olamaz” değerlendirmesinde bulundu. Kobanê’de PYD’lilerle görüştükleri bilgisini paylaşan Yüksekdağ, “Devrime sahip çıkma kararlılıklarını ifade ettiler. Ve bunu bütün dünya kamuoyunun iyi bilmesi gerektiğini ifade ettiler” şeklinde konuştu. Kobanê ile birleşik mücadele kurulması gerektiğini kaydeden Yüksekdağ, “Ortak mücadele cephesi kurmak için daha mecburi bir zaman olamaz” dedi. Kobanê’de yaptıkları görüşmelerde Kobanê direnişçilerinin kendilerine, “Arkadaşlarımız tanklara toplara karşı bedenlerini feda ederek IŞİD’i durduruyor ve püskürtüyor” dediğini aktaran Yüksekdağ, “Bunlar öyle basit sözler yığını değil tüm dünyayı ayaklandırması gereken gerçeklerdir” dedi.

Bütün Türkiye ve dünya halklarına Kobanê’ye destek çağrısında bulunan Yüksekdağ, Türkiye ve uluslararası güçlere seslenerek şu talepleri sıraladı: “Rojava’daki siyasi irade tanınmalı. Oradaki siyasi irade tanınmadan Ortadoğu’da dizayn süreci gerçekleşemez. Türkiye IŞİD’e verdiği desteği kesmeli, Rojava’yı tanımalı ve resmi muhatap olarak görmelidir. Ambargo kaldırılmalı. Oluşturulan öz savunmanın yükseltilmesi için gereklilikleri yerine getirilmeli. Silah ve savunma enstrümanlarının oraya ulaşmasındaki tüm engeller ortadan kaldırılmalıdır. Türkiye Rojava ve Kobanê’ye lojistik destek vererek sorumluluğunun zorunluluğunu yerine getirmelidir.”

HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel de, “Orada onların kararlılığını gördük. IŞİD emperyalizmin devreye soktuğu katliamcı bir çete. Diğer tarafta ise kendi topraklarını savunan meşru bir mücadele var” şeklinde konuştu.

HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise, Rojava’nın doğusundan batısına bir koridorun oluşturularak silahların geçişine imkan tanınması için gerekliliklerin yerine getirilmesi gerektiğini dile getirdi. Kobanê ve ortak geleceğimiz için günlük çabalar yerine kalıcı ve sürekli ortaklıkların önemini vurguladı. “Kobanê ortak mücadelemizin Stalingrad’ı” tespiti doğrudur dedi.

ÖDP Eş Genel Başkanı Bilge Seçkin Çetinkaya ise, “Kobanê bütün insanlık değerlerinin savunulduğu yer” dedi ve muazzam bir direniş olduğuna dikkat çekti. Toplantıda konuşan EHP Genel Başkanı Sibel Uzun da, sınırda bekleyen ve Kuzey Kürdistan’a geçen Kobanêlilere yönelik Türkiye’nin yaklaşımına ilişkin tanıklığını, “Yardım sembolik ve zulüm boyutunu aşan vaziyette” sözleriyle aktardı.

Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut, Kobanê’de, Gezi isyancılarının savunduğu tüm değerlerin savunulduğuna dikkat çekerek, demokratik çevreleri sisteme karşı mücadele edenleri desteğe çağırdı. SYKP Eş Genel Başkanı Tuncay Yılmaz, Rojava’ya dönük ambargo uygulamalarının kaldırılması gerektiğini belirtirken, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan da, “Türkiye IŞİD’le mi komşu olacak yoksa özgür Rojava ile mi?” diye sordu.

SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, siyasi parti temsilcileri olarak Kobanê’ye ilişkin toplantılar gerçekleştireceklerini kaydederek, Kobanê için destek çağrısında bulundu. Son olarak konuşan ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy da, “Kobanê ortak vatanımızdır. Ortak vatanımızda ortak savunmayı geliştirmeliyiz” diye belirtti.