Kontrgerilla işbaşında!

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri Ertuğrul Kürkçü ile Sebahat Tuncel, PM üyesi Ahmet Karataş’a dönük gerçekleştirilen saldırının birinci derece sorumlularının her ağızına açtıklarında HDP’yi hedef gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu olduğunu söylediler.

ahmet-karataş-04.11.2014Tuncel, “ HDP’ye yönelik nefret söylemleriyle hükümet bu saldırıyı azmettiren zihniyetin ta kendisidir” derken, Rahip Santoro cinayetiyle başlayan süreci örnek veren Kürkçü ise, “Şimdilik tekil olarak görünen bu saldırı daha sonra bir kontra saldırı dizisinin başlangıcı olabilir” dedi.

Ertuğrul Kürkçü, hükümetin Kobanê krizinden başlayarak Türkiye’deki gerginliği yönetmeyi başaramadığı gibi kızıştırdığı için kendisinin de kontrol edemeyeceği sonuçlarla yüz yüze kaldıklarını vurguladı. HDP PM üyesi Ahmet Karataş’a yapılan saldırının bir tesadüf olmadığına dikkat çeken Kürkçü, “Hükümet ortamı bu kadar kızıştırdıktan sonra bu saldırının arkasında mutlaka başka bir aklın olabileceğinin düşünmemiz gerektiği kanaatindeyim” diye konuştu.

SANTORO CİNAYETİ İLE BAŞLAYAN SÜREÇLE BENZERLİK

Son yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK)’undan yansıyanlara bakılacak olunursa büyük bir ölçüde artan bir ordu müdahalesinin gündemde olduğunun ortaya çıktığına işaret eden Kürkçü, ordunun girdiği her yerde kontrgerillanın da devreye girmesinin kaçınılmaz olduğunu hatırlattı. Bu nedenle şimdilik tekil olarak görünen bu saldırının daha sonra bir kontra saldırı dizisinin başlangıcı olacağının habercisi olarak yorumlandığını söyleyen Kürkçü,  Rahip Santoro ile başlayan  cinayet zincirini örnek vererek, “Bunların hepsi tekil olarak o an kafası bozulan bir kişi tarafından yapıldığı izlenimi verilse de hepsini bir araya getirdiğimizde arka planda bir kontra merkezinin olduğunu açıkça gördük” dedi.

BAŞBAKAN VE CUMHURBAŞKANI SORUMLUDUR

Ahmet Davutoğlu’nun, “Hiç kimseyi kışkırtmadık” söyleminin doğru olmadığını kaydeden Kürkçü, Davutoğlu’nun ortaya çıkan sonuçların hepsinden aynı derecede sorumlu olduğunu kaydetti. “Bir cumhurbaşkanı düşünün ki  ‘Sabrımız taşarsa olacak olanları hayal bile edemezsiniz’ diyebiliyor. Bu söylem saldırı zemini değilse nedir?” diye soran Kürkçü, bu saldırıdan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da en az Başbakan kadar sorumlu olduğunu altını çizdi. Son 20 gündür hükümetin sürdüremediği bir sürecin krizleriyle karşı karşıya kaldığını belirten Kürkçü, her kritik anda hükümetin devreye sokabildiği tek şeyin HDP’ye yönelik bir kışkırtma dizisi olduğunu hatırlattı. O nedenle hükümetin doğrudan doğruya bu sonuçları yarattığına işaret eden Kürkçü, saldırı sonrası Davutoğlu’nun neredeyse boğazı kesilen Ahmet Karataş’ı sorumlu tutan demeçler vermesinin de bu durumu kuvvetlendirdiğini vurguladı.

Ahmet Karataş’ın kıdemli ve aktif bir siyasetçi olduğu bilincindeki odaklar tarafından öldürmek üzere hedef seçildiğine dikkat çeken Kürkçü,  saldırganın güvenlik kameralarındaki görüntülerinien “öfkeli” bir şahıs değil, tam aksine planlı bir biçimde hareket eden eli kanlı bir katil olduğunun da ortaya  koyduğuna dikkat çekti.  Kürkçü, “Katilin daha önce burayı adeta keşfetmiş ve Ahmet’e nasıl davranacağı konusunda bir fikir sahibi olmuş” dedi.

‘HÜKÜMET  SALDIRIYI AZMETTİREN ZİHNİYETTİR’

HDK Eş Sözcüsü Milletvekili Sebahat Tuncel ise,  HDP’nin son dönemlerde hükümet tarafından direkt hedef gösterildiğini hatırlattı.  “Özellikle son zamanlarda başbakan ve cumhurbaşkanı öncülüğünde partimize yönelik tam linç kampanyası yürütülüyor “ diyen Tuncel,  “Hükümetin bizim üzerimize kurduğu baskıyla kendi milliyetçi tabanlarına mesaj vermesi ortamı daha çok germiştir. Partimize yönelik kullanılan nefret dili ve protestolar sırasında yaşanan ölümlerin sorumlu tutulması bu saldırı zeminini hazırlamıştır. Hükümet bu açıdan sadece bu saldırıyı neden olmakla deği,l bu saldırıyı azmettiren zihniyetin kendisidir.  Bu kabul edilir bir durum değil” diye konuştu.

Kürt sorununun yine MGK ve güvenlikçi yasalara sığdırılmasının süreci riske sokacağı uyarısında bulunan Tuncel, “ Bu yaklaşımdan ne demokrasi, ne de çözüm süreci çıkar. Aksine gergin olan ortam daha çok gerilir ve daha da kaotik bir duruma getiren bir sonuçlara yol açar” dedi.

Hükümetin müzakere sürecini ilerletmekten başka bir seçeneği olmadığını hatırlatan Tuncel, “Hükümet bir an önce pratik adımlar atmalı” diye konuştu.