Kürkçü: Tayyip Erdoğan’ı yasaklıyoruz

Mersin’de, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nun çalışmaları sürüyor. Son olarak Toroslar ilçesi sınırlarında bulunan Çağdaşkent ve Toroslar mahallelerinde iki yeni seçim bürosu açıldı.

Açılışlar öncesinde yurttaşlara hitap eden bağımsız aday Kürkçü, 12 Haziran’a emin ve kararlı adımlarla ilerlediklerini belirterek, “Barış kazanacak, haklarımızı elde edeceğiz. Barış hakla el ele gider. Hakları verilmeyen insan barış kuramaz. Barış kurabilmek için birbirimizi kabul etmemiz, birbirimizin yasını tutmamız, gençlerimize birlikte sahip çıkmamız ve geleceğimizi birlikte kuracağımıza ant içmemiz gerekir” dedi.

Çağdaşkent seçim bürosunun açılışının ardından yurttaşlar, Toroslar mahallesi seçim bürosunun açılışı için sloganlar eşliğinde kitlesel yürüyüş gerçekleştirdi.

ERDOĞAN ZULÜMDEN BAŞKA BİRŞEY BİLMİYOR

Burada yurttaşlara seslenen Ertuğrul Kürkçü, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’na sert sözlerle yüklendi.

Kürkçü, “Tayip Erdoğan bağırıp çağırıyor, babalanıyor, horozlanıyor. Ama ağzından ‘barış’ lafı çıkmıyor, sadece öldürmek’ diyor. Devlet veya hükümet, isterse isyan etmiş olsun, yurttaşlarını anlamak, onların dertlerini çözmek, ‘niye ayaklandılar’ diye sormak zorundadır. Her şeyi bildiğini sanan Tayyip Erdoğan, bu sorunun cevabını bilmiyor. Bu kadar cahil bir adam bizim başbakanımız olabilir mi? Bu adam, aynı zamanda zalim de, zulüm, kötülük ve baskıdan başka bir şey bilmiyor. Çocukların öldürülmesine seyirci kalıyor, onları hapse tıkıyor, yazarları hapse tıkıyor, interneti yasaklıyor, onu yasaklıyor, bunu yasaklıyor, biz de Tayyip Erdoğan’ı yasaklıyoruz” diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU’NA: CESARETİN VARSA ANKARA’DA SÖYLE

Yurttaşlara, “Tayip Erdoğan böyle de Kemal Kılıçdaroğlu daha mı iyi?” sorusunu yönelten Kürkçü, şöyle devam etti:

“Kılıçdaroğlu gidiyor Dersim’e konuşuyor, ‘özerklik’ diyor. Varsa cesaretin gel Ankara’da konuş, Ankara’da ‘özerklik’ de. Varsa cesaretin Meclis’in önüne yasa koy. De ki, ‘bu ülkede yaşayan herkes, her köy, kent ve kasaba, kendi idaresinde özerktir, muhtardır’ de. İşte biz hiç çekinmeden korkmadan söylüyoruz.”