Kürkçü’den Küçükkuyu Linç Soru Önergesi

Çanakkale/Ayvacık-Küçükkuyu’da 6 Kürt işçinin linç, yağmalama ve sürgüne uğramasıyla ilgili Ertuğrul Kürkçü’nün İçişleri Bakanı’na  verdiği yazılı soru önergesi.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim ŞAHİN tarafından Anayasanın 98. ve içtüzüğün 99. maddesi gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

 

Ertuğrul KÜRKÇÜ

Mersin Milletvekili 

2-3 Eylül 2012 tarihinde Çanakkale/Ayvacık-Küçükkuyu Beldesi’nde, belediyenin parke taşı döşeme işlerini yapmakta olan 6 Kürt işçi linç, yağmalama ve sürgüne uğramıştır. Yaklaşık 200 kişinin ellerinde taş, bıçak, sopa, sallama ve benzeri aletlerle kaldıkları yerlere saldırması sonucu evleri yağmalanmış, işçilerden bazıları bıçakla yaralanmıştır. Olaylara müdahale amacıyla gelen jandarma ekipleri işçileri Küçükkuyu Jandarma Karakoluna götürmüş ancak kalabalık grup burayı da basmıştır. Buradan Ayvacık Karakoluna kaçırılan işçilerin ifadesine göre jandarma komutanı “kalabalık saldırdı demeyin” “şikayetçi olmayın aksi takdirde teröristlikten yargılanırsınız” diyerek işçileri tehdit etmiş. Şikayetçi olmadıklarına dair ifade tutanağını imzalatarak beldeden çıkmaya zorlanmıştır.

 

Bu gerekçe ile;

1-     Söz konusu olay sırasında jandarma olay yerine kaç saatte ulaşmıştır, herhangi bir güvenlik zaafiyeti tespit edilmiş midir?

2-     Olaylara karışan faillerden kaç kişi gözaltına alınmıştır?

3-     Olayları örtbas etmeye çalıştıkları iddia edilen kamu görevlileri hakkında herhangi bir hukuki-idari işlem başlatılmış mıdır?

4-     Böyle bir olayın bir daha yaşanmaması için ne tür önlemler alınmıştır?

5-     İşçilerin yağmalandığını söyledikleri para, elbise ve değerli eşyaları tazmin edilmiş midir?

6-     Son zamanlarda artarak meydana gelen bu tür nefret suçlarına ilişkin alınan tedbirler nelerdir?

7-     Size ait olan “Gaziantep’te olay anını müteakip sıcak saatlerde, halkımızın bir tepkisi ortaya çıktı. Hatta bu tepki öfkeye dönüştü. Bunlar örgüte, onun eylemlerine duruş açısından beklediğimiz, hatta doğru bulduğumuz tepkilerdir, duyarlılığın ifadesidir. Bu tür olaylarda, bizim örgüte yönelik tepkimizi vermemiz, ona yönelik öfkemizi ifade etmemiz çok doğru ve doğal bir şey, hatta gerekli. Tepkiye ‘evet’, öfkeye ‘evet'”sözlerinin bu tip olayların artmasında etkisi olduğunu düşünüyor musunuz?