Kürtlere yönelik Sri Lanka modeli uygulamada


Kürkçü, Kürtlere yönelik Sri Lanka modelinin uygulamaya konulduğunu savundu. 

1Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, İsviçre’nin Cenevre kentinde World Citizens Derneği tarafından düzenlenen “Türkiye’de Azınlıklar ve İnsan Hakları” konulu konferansta konuştu.

HDP’nin hak mücadelesi veren bir parti olduğunu söyleyen Ertuğrul Kürkçü, HDP’ye yönelik saldırıların aynı zamanda Türkiye’deki azınlıkların haklarına yönelik bir saldırı olduğunu söyledi, şöyle devam etti:

Bu yolda ilk adım 5,6,7 Eylül dönemlerinde atıldı. Fakat bunu içimize çok sindirmedik. Ama bugünkü gelişmeler asıl darbenin o zaman başladığını gösteriyor.

Daha önce haberlerde çıkan ‘Çöktürme Planı’nın adım adım uygulandığını da savunan Kürkçü, Kürtlere yönelik Sri Lanka modelinin uygulamaya konulduğunu söyledi.

Konferansta konuşan avukat Ercan Kanar ise, bölge il ve ilçelerindeki ‘Özel Güvenlik Bölgelesi’ uygulamalarına dikkat çekerek, bölgedeki uygulamaların, AKP hükümetinin uzun bir süre önce dillendirdiği Sri Lanka modelinin uygulanması olduğunu savundu.

Sri Lanka’da ne oldu?

Sri Lanka’nın kuzeybatısında 1976 yılında bağımsız bir devlet kurmak için mücadele yürüten Tamil Elam Kurtuluş Kaplanları veya Tamil Kaplanları (TEKK), hakimiyeti altına aldığı bölgeleri Tamil halkı ile birlikte fiili olarak yönetmeye başladı.

Uzun yıllar süren bağımsızlık mücadelesinin ardından sorunun barışçıl çözümü için öneriler geliştiren Tamil Kaplanları, 2001 yılında aldığı hükümetle diyalog ve müzakereye hazır olduğunu belirterek, bağımsızlık yerine özerk bir yönetim istediklerini ilan ettiler.

Tamil Kaplanları’nın bu çağrısının ardından hükümetin olumlu tepkisi ile başlayan süreç, 2002 yılında Norveç’in arabuluculuğu ile süresiz ateşkese dönüştü.

Yürütülen görüşmeler sonucu TEKK ve Sri Lanka yönetimi arasında federal bir yönetiminin oluşturulması yönünde anlaşmaya varıldı. İlk kez tutsak değişimi yapıldı.

Ancak dönemin Sri Lanka Cumhurbaşkanı Chandrika Bandaranaike Kumaratunga, sürece muhalefet etti.

Kumarataunga, ateşkes anlaşması imzalamadan örgütün silahsızlandırılmasını istedi. Bu anlaşmasızlık ülkede uzun bir süre siyasi krize neden olurken, barış görüşmelerini ortadan kaldırdı.

Tamil Kaplanları, Kumaratunga’nın bu tavrına rağmen defalarca eylemsizlik kararı alsa da Sri Lanka yönetimi ateşkesi bozarak çatışmalı süreçte ısrar etti.

2009 yılına kadar süren topyekun savaş kapsamında Sri Lanka’da Tamillere karşı bir katliam gerçekleştirildi.

Öyle ki Sri Lanka Ordusu, 2009 Mayısı’nda “hedef gözetmeyen” bir saldırı düzenledi, örgütün üyeleri ile birlikte Tamil halkı da öldürülürken, saldırının bilançosu “7 bin ölü” diye duyuruldu.

Birleşmiş Milletler raporlarında ise en az 20 bin kişinin yaşamını yitirmesinden söz ediliyor.