“Mandela’ya Türkiye ve Kürdistan Halkları Adına Veda Ettik”

HDP Eş Başkanı Ertuğrul Kürkçü, Güney Afrika’nın Eski Devlet Başkanı Mandela için düzenlenen anma törenleriyle ilgili izlenimlerini bianet’e anlattı.

Güney Afrika’nın Eski Devlet Başkanı Nelson Mandela için Johannesburg’daki Soccer City stadyumunda düzenlenen törene katılan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Ertuğrul Kürkçü izlenimlerini bianet’le paylaştı.

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Gür ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ile birlikte Johannesburg’a giden Kürkçü, Gür ile Afrika Ulusal Kongresi yöneticileriyle de temaslarda bulunduklarını söyledi.
PKK lideri Abdullah Öcalan’ın mesajını Afrika Ulusal Kongresi yetkililerine ilettiklerini belirten Kürkçü, mesajın büyük ilgiyle karşılandığını söyledi.

Kategori ve sınıf ayrımı

Anma töreninde milletvekillerinin başlangıçta “devletli konuklar katı”nda yer almadıklarını, Afrika Ulusal Kongresi yöneticilerinin kendilerini ağırladığını dile getiren Kürkçü yaşananları şöyle özetledi:
“Kaçınılmaz olarak bir kategori ve sınıf ayrımı orada da vardı. Devlet yöneticilerinin ağırlandığı localara başta giremedik. Obama ayrıldıktan sonra güvenlik gevşedi, o tarafa geçme fırsatı bulduk.
“Dokuz saatlik uçak ve üç saat kara yolculuğu ardından stada vardığımızda konuşmalar yeni başlamıştı, ABD Başkanı Obama konuşuyordu.
“Genel olarak Obama’nın konuşmasının ilgiyle izlendiğine ve sık sık alkışlarla kesildiğine tanık olduk. Çok büyük stadyumda uğultu da fazla olduğu için konuşmaları çok net işitemedik.
“Ancak daha sonra yazılı metinleri de görünce Obama’nın aslında Mandela’nın yanından, 20 yıl önce kazanılmış olan bir başarıya ortak olarak zalimlere epeyce göndermede bulunsa da bugün Afrika’da ve dünya da süregitmekte olan haksızlık ve eşitsizliklerden hiç bahsetmediğini daha iyi gördük.
“İnsan düşünmeden edemiyor; bugün dünyada süregiden eşitsizlik ve zulmün gerisindeki emperyalist gücün, zulme karşı bu sert belagati nasıl bir ironidir? Gene de Güney Afrika halkı bu sözleri sıcak biçimde karşıladı.”

İyi niyete yer bırakan güvenlik

“Anma töreninde yoğun güvenlik önlemleri vardı. Ancak Güney Afrika güvenliği genel olarak herkesin iyi niyetine oldukça fazla yer bırakıyor.
“Afrika Ulusal Kongresi’yle yakın ilişkide olan heyetlerin ya da temsilcilerin geçiş kolaylığından biz de yararlandık.
“Çok fazla yağış vardı. Dünya kupası için yapılan 90 bin kişilik statta 40 bin kişi ancak vardı. Resmi tören biraz soğuk, ıslak, kargaşa içinde ve halkın heyecanı olmadan gerçekleşti.

“Mandela için onur, Zuma için utanç”

“Dünyanın belli başlı tüm güçlerinin devlet ve hükümet başkanları veya yardımcıları oradaydı. Güney Afrika’nın şimdiki devlet başkanı Zuma’nın yaptığı kapanış konuşmasının sürekli tezahüratla kesilmesi dikkatimizi çekti. İlk bakışta biz dışarıdan gelenler bu tezahüratı olumlu bir destek gibi algıladık, çünkü bağırışlara sürekli olarak kitlesel olarak söylenen şarkılar ve bando da eşlik ediyordu. Ancak daha sonra anlaşıldı ki, Zuma yuhalanıyor, organizatörler de yuhalamayı bastırmak için şarkı ve bandoyu devreye sokuyorlarmış.

“Gene de halk arsında ve medyada Zuma’nın bu tepkiyi haketmediğini düşünen çok az kişi vardı. Mandela’nın onur töreni Zuma için utanç törenine döndü.

“İkinci gün daha anlamlıydı”

“İkinci gün Mandela anısına siyasi başkent Pretoria’da yapılan etkinlikler çok daha anlamlıydı. Mandela’nın naaşı camdan tabut içerisinde Devlet Başkanlığı Sarayı’nın avlusunda özel olarak yapılmış bir katafalkta sergileniyordu. Oğlu başında taziyeleri kabul ediyordu.
“Ben de Tanrıkulu ve Gür ile birlikte bu geçide katıldım. Taziye defterine HDP adına duygu ve düşüncelerimizi yazdım.
“İkinci gün hava hem güneşliydi hem de halktan daha çok ve daha içten katılım vardı. Son derece samimi şekilde 10 binlerce insanın onlarca saat bu geçite katılmak için beklediklerine tanıklık ettik. Devlet aradan çekilmiş halk ve Mandela başbaşa kalmıştı.

“Kürdistan özgürlük hareketi tanınıyor”

“Afrika Ulusal Kongresi’yle Kürdistan özgürlük hareketinin uzun yıllardır kurmuş olduğu ilişkiler oradaki çalışmalarımızı çok kolaylaştırdı.
“Kürdistan özgürlük hareketi Güney Afrika’da hem politik olarak hem resmen tanınıyor.
“BDP Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Gür’ün ‘Kürdistan halkının selamlarını getirdiğini’ söylemesi hepimize tüm kapıları açtı.
“Güney Afrika barış ve uzlaşma mücadelesinin en önemli şahsiyetlerinden rahip Desmond Tutu Öcalan’a Özgürlük Komitesi’nin sözcülerinden biri. Afrika Ulusal Kongresi öte yandan Sosyalist Enternasyonal’in de üyesi. Dolayısıyla BDP ile birbirini karşılıklı olarak kabule dayanan, birbirlerinin mücadelesini gören ve tanıyan bir ilişkileri var. Bu ilişki önümüzdeki dönem de sürecektir.
“Afrika Ulusal Kongresi’nin hem uluslararası ilişkilerden sorumlu yöneticileri hem politik merkezi Kürdistan özgürlük mücadelesini tanıyorlar. Bunu sokaktaki insanlar da biliyor.
“Nitekim Abdullah Öcalan’la Dayanışma Komitesi’nin Öcalan’ın adına oraya götürdüğü çelenk de resmi yetkililer tarafından alınarak götürülmesi gereken yere götürüldü.
“Öcalan İmralı’ya en son giden heyete Mandela için bir mesaj vermişti. Onu da Nazmi Gür’le Afrika Ulusal Kongresi yetkililerine teslim ettik. Bu mesaj herhangi bir yerde okunmadı ancak Öcalan’la Dayanışma Komitesi’nden bir yetkili bu mesajı taziye defterine geçirdi. Kongre üyeleri de dahil herkes mesajı ilgiyle ve sempatiyle karşıladı.

“Bir tek Türkiye ve İsrail üst kademeyle temsil edilmedi”

“Türkiye’nin bunca yıl sonra bile -12 Eylül rejiminin icadı olan, sonraki yıllarda uluslararası itibar kazanamadığı için kaldırılan- “Atatürk Ödülü”nü Mandela’nın reddetmiş olmasına yönelik husumet dolu tavrı orada çok ciddi eleştiri görüyor.
“Özellikle Mandela’ya saygı sözlerinin yazılı olduğu tişötleri giyen Afrikalı futbolculara yönelik olarak Türkiye Futbol Federasyonu’nun ceza işlemlerine kalkışması da Güney Afrika basınında eleştiri konusu oldu.
“Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetini temsilen Güney Afrika’ya giden kişilerin bu vesileyle herhangi bir ciddi temasta bulunduklarını sanmıyorum.
“Çin, Brezilya ve ABD resmi törenlerde en büyük ilgiyi gören ülkelerdi. Yalnızca Türkiye ve İsrail’in devlet başkanlığı veya başbakanlık düzeyinde bu törende temsil edilmediklerinin altının çizildiğini gözledik. (bianet/Ekin Karaca)