Mücadeleyi ortaklaştırarak sürdürelim.

Kürkçü:“Eğer AKP İktidarına karşı tüm ezilen kesimlerin ortak direncini 2013 sonbaharına kadar düzenli, örgütlü ve kararlı bir biçimde sürdürebilirsek bu Hükümeti tarihte uğramış olabileceği en büyük siyasi yenilgilerden birine uğratabiliriz.”

Halkların Demokratik Kongresi Sözcüsü ve BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Stockholm’de bulunan demokratik kitle örgütlerinin yöneticileri ve Sol Parti ve Yeşiller Milletvekilleri ile bir araya geldi. İşçi Eğitim Merkezinde HDK’nın çalışma ve faaliyetleri ile Türkiye ve Kürdistan’daki son gelişmelerin tartışıldığı bir panele konuşmacı olarak katıldı.

Kürkçü, Alevi Kültür Merkezi, Kürt Kültür Derneği ve Asuri Kültür Merkezi’ni de ziyaret ederek sürgünde yaşayan Kürtler, Süryaniler ve Alevilerle de ayrı ayrı toplantılar yaptı. Baskı altında tutulan halklar ve değişik inançtan emekçilerin birlikte mücadele etmelerinin önemine dikkat çekti. Alevi ve Süryanilerle kimliği ve statüsü için mücadele eden Kürt Halkıyla dayanışmaları ve bunun için de HDK saflarında mücadele etmeleri çağrısında bulundu.

Hükümetin dışarıda sıfır sorun içeride de Kürt politikasının iflas ettiğini, AKP’nin inişe geçerek oy kaybederken BDP’nin güçlenmesinden ve oylarını % 8’lere çıkarmasından telaşa kapılan iktidarın saldırılarını artırdığına dikkat çekti.

Saldırıların püskürtülebilmesi ve yeni mevziler kazanılması için Kürtler, Aleviler, Süryaniler ile emekçilerin birlikte hareket etmelerinin önemine değinen Kürkçü “Eğer AKP İktidarına karşı tüm ezilen kesimlerin bir ortak direncini 1 yıl boyunca, 2013 sonbaharına kadar düzenli, örgütlü ve kararlı bir biçimde sürdürebilirsek bu Hükümeti tarihte uğramış olabileceği en büyük siyasi yenilgilerden birine uğratabiliriz. Böylelikle Türkiye’de yeni bir alternatif arama arayışı başlayabilir” şeklinde konuştu.

Kürtlerin inkara karşı başlattıkları direniş ve isyanlarının Türkiye’de yaşayan pek çok halka ve ezilen kesime ilham kaynağı olduğunu, Alevilerin bu mücadeleden esinlenerek taleplerini gündeme getirdiklerini söyledi. Lazlar başta olmak üzere diğer halklar için de aynı şeylerin geçerli olduğunu, taleplerini giderek daha yüksek bir sesle gündeme getirmeye başladıklarını ifade etti.

Kürtler,Aleviler, Asuriler, kadınlar ve emekçilerin mücadelelerini ortaklaştırmaları ve siyasallaştırmaları sayesinde demokratik ve özgürlükçü yeni bir düzenin kurulabileceğini söyledi ve bunun sağlanması için tüm bu kesimleri bir araya gelmeye davet etti.

Emek ve Demokrasi Bloku ve BDP Milletvekillerinin esas olarak Kürt halkının oylarıyla seçildiklerini ancak kendilerinin sadece Kürt Halkını değil, ezilen ve sömürülen tüm kesimleri temsil ettiklerini söyleyen Kürkçü Kürt sorunununun Türkiye’nin en temel ve çözüm bekleyen sorunu olduğu iiçin barış için mücadeleye öncelik verdiklerine vurgu yaptı.

Barışın sağlanması için çok uluslu ve kültürlü, çok dilli ve çok kimlikli yeni bir toplum için sürdürülen siyasi mücadelenin ortaklaştırılması ve başarıya ulaşması için HDK’yı uygun bir zemin olarak gördüklerini söyledi.