Polisinize yurttaşlara ölümüne ateş, gazlama veya dövme emri veremezsiniz!

Ertuğrul Kürkçü AKPM’nin 27 Haziran 2013 oturumunda  “Halk protestoları ve toplantı, medya ve söz özgürlüğüne yönelik tehditler”  konulu raporun görüşülmesi sırasında Gezi protestolarına yönelik polis şiddeti üzerine Birleşik Avrupa Solu Grubu adına konuştu: “Rapor ‘bir çok AB ülkesinde gerçekleşen gösteriler’e atıfta bulunsa da, ortaya konulan sorunların çoğu doğrudan Türkiye hükümetinin Gezi Parkı protestolarını ele alışı ile ilişkilidir.”

Ertuğrul Kürkçü, Gezi Parkı’nda HDP’nin standında direnişçilere seslenirken

Sözlerime Türkiye’nin dört bir yanında Gezi Parkı protestolarında hayatını kaybeden dört genç için derin üzüntülerimi ve yeni kuşaklarımızın onuru ve özgürlüğü için onların başkaldırısını sürdüren milyonlara sonsuz saygılarımı belirterek başlıyorum.

Birleşik Avrupa Solu grubu adına meclisi, raporu onaylamaya davet ediyorum.

Her ne kadar rapor “bir çok AB ülkesinde gerçekleşen gösterilere” atıfta bulunsa da, ortaya konulan sorunların çoğu doğrudan Türkiye hükümetinin Gezi Parkı protestolarını ele alışı ile ilişkilidir.

Raporu onaylamakla Meclis, Türkiye hükümetine, bir AKPM üyesi olarak, polisinize yurttaşlarınız üzerine dilediğiniz gibi ölümüne ateş açma, gaz sıkma veya dövme emri veremezsiniz diye güçlü bir uyarı göndermiş olacak: “Yurttaşlarınızı yönetiminizden duydukları hoşnutsuzluklarını sokaklara dökülerek ifade ettikleri için ‘çapulcu’ diye aşağılayamazsınız. Tüm bir semti ya da mahalleyi protestocuların sığınmasına olanak sağlıyor diye öldürücü gaza boğma emri veremezsiniz.” Raporun çok doğru bir şekilde vurguladığı gibi “düzensiz ve izinsiz protestolar da dahil olmak üzere toplanma ve bir araya gelme özgürlüğü demokrasilerde bir temel haktır” ve “halk protestolarında, kanun uygulayıcı kurumların rolü, göstericilerin haklarını ve onların ifade ve toplanma özgürlüğünü korumaktır.”

Ankara’da protestocu Ethem Sarısülük’ü öldüren polis memuru mahkemede kurbanın üzerine “korkudan ateş etti”ğini itiraf etti ve serbest bırakıldı. Bu memur halkın hizmetkârı olacak şekilde eğitilmiş olsa Sarısülük’e ateş etmez, tersine onu kendisine ateş edebileceklerden korurdu. Bu rapor, Türk yetkililere şu mesajı gönderiyor: Hem polislerin yüreklerine halktan korku ekip hem de yurttaşlarınızı öldürdüklerinde onlara cezasızlık bahşedemezsiniz. Ve elbette rapor tüm polis operasyonlarına bizzat emir vermekle böbürlenen Türkiye başbakanına, bir devlet adamının bu emirler sonucunda dört yurttaşın ölmesi ve binlerce yurttaşın yaralanmasinin ardından efsane yazmakla böbürlenemeyeceği işaretini gönderiyor. “L’etat c’est moi” (devlet benim) gerçekte 14. Louis’in dahi uygulamayı başaramadığı bir efsanedir.

Ve elbette eğer bir çoğulcu demokrasi olarak kalma iddiasındaysanız yaygın medyayı halk ayaklanırken penguenlerin hayatını yayınlayan bir dezenformasyon aracına dönüştüremezsiniz.

AKPM üyeleri Türkiye Hükümeti’nin sosyal medyayı kontrol etme çabalarını benimsemediklerini gostermek için de pekala @RT_Erdogan twitter hesabına “Ya Basta” yazan twitler gönderebilirler.

________________________

Konuşmanın İngilizce özgün metni için tıklayınız