Seçim savaş ile barış, diktatörlük ile hukuk devleti arasında olacak!

Kürkçü, seçmenlerden 1 kasım seçimlerinde barış ve hukuk devleti için oy kullanmalarını istedi.

12063755_890157017699890_6000944285821954184_nKürkçü, HDP’nin 7 Hazirandan çıkardığı en önemli dersin de mümkün olan en geniş ittifakı henüz kurmadığını anlaması olduğunu kaydederek, bu en geniş demokratik ittifakı kurmak için bu seçimi bir vesile olarak göreceklerini söyledi.

Emanet oylar tartışmasıyla ilgili de Kürkçü, bu oyların kalıcı ve ortak bir sol parti ortaya çıkıncaya kadar başka partilere ödünç verilmiş oylar olduğunu ifade ederek, HDP’nin oy oranının yüzde 13’ün altına düşmeyeceğini kaydetti.

HDP İzmir milletvekili adaylarının seçim çalışmaları kapsamında Kürkçü, HDP İl Eşbaşkanı Cavit Uğur ve beraberindeki HDP heyetiyle, Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odasını (SMMMO) ziyaret etti ve Tepekule Kongre Merkezinde TMMOB (Türkiye Mühendis Mimar Odaları Birliği) bileşenleri ile biraraya geldi.

Kürkçü, seçimlerle ilgili görüşlerin paylaşıldığı SMMMO ziyaretinde, seçmenin barış için oy kullanmasını isteyerek, ‘’Bu savaş dayatmasını geri püskürtmemiz lazım. Çözüm ve müzakere sürecinin devam etmesi için adımlar atılmalı. Bu seçim, savaşla barış, diktatörlükle , Tayip Erdoğan ile hukuk devleti arasında bir seçim olacak. Bize destek verilmesinden çok diktatörlük karşısında ortak bir tutum alınması için herkesin bu seçimde barış için oy kullanmasını istiyoruz.’’ diye konuştu.

‘’Erdoğan’ın baskısına karşı bir dayanak noktası oluşturmalıyız” ifadesini kullanan Kürkçü, şöyle devam etti:

“HDP’nin mecliste olması bunun en önemli panzehiri, bu yüzden bunu muhafaza edeceğiz. Siyasi akıl bunu muhafaza etmeli fakat bir alternatif yaratmak bakımından CHP den de bir yaratıcılık beklemek hakkımız’’ diye konuştu.

“Herşey Baskı Altında Olsa Bile Siyasi Meşruiyetin Yolu Seçimlerden Geçiyor”

Kürkçü, 7 Haziran’dan bu yana siyasi ya da çatışma eksenli ortamda 600 den fazla kişinin kaybettiğini belirterek, “Halkın, emekçilerin, düşünenlerin ve üretenlerin üzerindeki baskı daha da artmış durumda. Siyaset tamamen zora dayandırılmış ve demokratik mekanizmaların iflasına vardığı bir noktadayız.’’ dedi.

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi için yakalama kararı çıkarılmasındaki hukuksuzlukları eleştiren Kürkçü, ‘’Yargının, yasamanın, yürütmenin bir şiddet ekseni etrafında çalıştırılmaya başlandığı bir yeni dönemdeyiz. O açıdan önümüzdeki 1 Kasım seçimleri , 7 Hazirandan farklı olarak bir hayat memat meselesine dönüştü’’ dedi.

Herşey baskı altında olsa bile siyasi meşruiyetin yolunun hala seçimlerden ve bu seçimlerde elde edilen sonuçların karşılaştırılmasından geçtiğini belirten Kürkçü, “özetle parlamentoda AKP’nin 276 koltuğunun olması ya da olamaması meşruiyet bakımından halen bir ölçüdür” ifadelerini kullandı.

“Mümkün Olalan En Geniş İttifak”

Kürkçü, HDP’nin 7 haziran seçimleri sonrasında alamadığı bazı inisiyatifleri de almak mecburiyetinde olduğunu kaydederek, özellikle gene sol seçmene seslenen ama belki güçlü bir politika izlemeyen ama bu seçmenle ilişkisi bakımından ciddiye alınması gereken CHP’yi daha ileriye doğru itecek çeşitli arayışlar içerisinde olunması gerektiğini söyledi.

Ertuğrul Kürkçü, “HDP’nin 7 Hazirandan çıkardığı en önemli ders, mümkün olan en geniş ittifakı henüz kurmadığını anlamış olmasıdır ve bu en geniş demokratik ittifakı kurmak için bu seçimi bir vesile olarak göreceğimizi anlatmak isteriz” diye konuştu.

Konuşmaların soru cevap bölümünde emanet oylar tartışmasına da değinen Ertuğrul Kürkçü, HDP’ye verilmiş olan bu oyların kalıcı olduğunu kaydederek, “Bu oylar güçlü ortak bir sol parti ortaya çıkıncaya kadar başka partilere ödünç verilmiş oylardı. Onlar da geldikleri yerde durma eğilimindeler. Biz o açıdan yüzde on üçün altına düşeceğimizi düşünmüyoruz.” dedi.