Türkiye Hilesiz Referandumu Başaramadı, Bu da Dünyanın Gözünden Kaçmadı

Ertuğrul Kürkçü, referandum gözlemci heyetlerine yönelik tepkilerle ilgili “Hükümet gözlemci heyetler üzerine kuşku düşürmek için beyhude kampanyaya girişti” dedi.

AGİT Heyeti Başkanı Tana de Zulueta

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) üyesi Ertuğrul Kürkçü ile Anayasa değişikliği referandumunu gözlem için gelen heyetlerle ilgili görüştük.

Referandum gözlemi için gelen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) referandum sonrası ilk tespitlerinde referandumun “eşit olmayan şartlarda yapıldığına” dikkat çekmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ilk tespite tepkisi “Haddini bil” oldu.

Gözlemci bulunduran diğer kuruluş, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) heyetinde yer alan Almanya Sol Parti milletvekili Andrej Hunko’nun PKK bayrağı önünde çekilmiş eski bir fotoğrafı da gündem oldu. Dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun sosyal medya hesabında paylaştığı fotoğraf bazı gazetelerde de yayınlanarak Hunko hedef gösterildi.

Kürkçü, heyetlerin Türkiye’nin daveti üzerine geldiğini, Türkiye’deki milletvekillerinin de davetler üzerine başka ülkelerdeki seçimleri izlediğini aktardı.

Heyettekilere yönelik “tarafsız değil” suçlamalarıyla yaratılan gündeme Kürkçü’nün yorumu “Kopartılan gürültü aslında referandumda AKP eliyle yapılan muazzam hilenin gözden saklanamaması, AGİT’in bunu ortaya koymak mecburiyetinde kalması ve bu halin referandumu dünya kamuoyu nezdinde büyük bir soru işareti altına almasından rahatsız olan hükümetin de bu kez gözlemci heyetler üzerine kuşku düşürmek için giriştiği beyhude kampanyayla ilgili,” oldu.

Kürkçü; “Esas mesele şu; Türkiye, hilesiz bir referandum yapmayı başaramadı. Bu da dünyanın gözünden kaçmadı” dedi.

“İki kuruluş gözlemci bulundurdu”

Kürkçü, Türkiye’nin referanduma gözlemci yollayan kurumların kurucu üyesi olduğunu hatırlattı: “Türkiye’de referandum süresince iki uluslararası kuruluş gözlemci bulundurdu; Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM).

“AGİT de, AKPM de Türkiye’nin kurucusu olduğu ve parlamentolarında daimi üye bulundurduğu iki kuruluş. Her ikisi de Türkiye’ye ‘dışarıdan’ müdahil olan, Türkiye’nin kurumsal bir statüye sahip olmadığı kurumlar değil; Türkiye’nin faaliyetlerini doğrudan doğruya yetki ve sorumluluk ilişkisi içerisinde düzenlediği, birlikte çalıştığı ve başka ülkelerin işlerine de onlarla birlikte müdahil olduğu iki uluslararası kuruluş. AGİT Soğuk Savaş biterken Avrupa Konseyi üye ülkeleri yanı sıra ABD, Kanada ve  SSCB’nin de katılımıyla kuruldu. Avrupa Konseyi ise SSCB’nin dağılmasının ardından katılanlarla birlikte Avrupa kıtasındaki bütün ülkeleri kapsıyor.

“Şu an adı üzerinde tartışma yürütülen, Cumhurbaşkanının tamamen yanıltıcı biçimde tartışmaya açtığı Andrej Hunko ise, AGİT’in değil, AKPM’nin gözlemcisi.

“Dünya, AGİT raporunu bekliyor”

“AGİT’in Türkiye’ye gönderdiği gözlemciler, parlamenterlerden ya da politik şahsiyetlerden değil AGİT’in görevlendirdiği profesyonellerden oluşuyor.

“Bu nedenle tüm dünya şu an Türkiye’deki referandumun usule uygunluğu, genel demokratik prensiplere ve insan haklarına uygunluğu konusunu AGİT raporunun sonuçlanmasına bağlamış durumda.

“AGİT’in sunduğu ön rapor referandumun tümüyle eşitsiz koşullarda, temel politik ve demokratik gereklere aykırı bir biçimde gerçekleştiği yolundadır.”

“Hunko’yu hedef seçtiler”

Kürkçü,  “Bu rapor üzerine hükümet ve hükümet yanlısı medyanın elele AGİT raporunu gözden düşürmek için AGİT gözlemcileri hakkında kuşku uyandırıcı bir kampanya başlattıklarını,”  bunun için de “Andrej Hunko’yu hedef seçtiklerini” söyledi.

Kürkçü “Oysa şu sıralarda bir PKK amblemli fotoğrafı servis edilen Andrej Hunko AGİT gözlemcisi değil” dedi. “AGİT raporunun oluşmasında rolü yok, AGİT adına da Türkiye’de herhangi bir işlem ve eylemde bulunmadı.

“AKPM gözlemcisi olarak görev yaptığı Türkiye’de de öteki gözlemcilerle aynı koşullarda çalıştı ve davranışları faaliyetleri ortaya koyduğu yargılar bu çerçevede.”

HDP milletvekili, Hunko’nun dolaşıma sokulan fotoğrafının da AKPM görevlisi olarak Türkiye’de bulunduğu sırada çekilmediğine dikkat çekti: “Dahası Andrej Hunko’yu tartışma konusu yapmak üzere servis edilen fotoğraf, Türkiye’deki, gözlemciliğiyle tamamen ilgisiz. Bu fotoğraf 2014’te Almanya parlamentosunda (Bundestag) gerçekleşen bir tartışma sırasında çekilmişti. Avrupa Birliği’nin PKK’ye yönelik yasağının kaldırılması ve PKK’nin ‘terörist örgüt’ sınıflandırmasından çıkartılması için kampanya açan Die Linke partisinin bir milletvekilinin dokunulmazlığı Münih’te Kobane ile dayanışma gösterisi sırasında PKK bayrağı teşhir ettiği gerekçesiyle kaldırılmıştı. Bunun üzerine aralarında Andrej Hunko’nun da olduğu Die Linke grubu Bundestag önünde bir protesto gösterisinde bulundu ve yasağın geçersiz olduğunu ortaya koymak maksadıyla yasaklanan amblemleri sergiledi.

“Dışişleri bakanlığı, saray medyası ve saray olguların yerini ve sırasını karıştırarak, sapla saman karışsın ve kimin ne dediği bilinmesin arada AGİT raporu da kaynasın diye ‘ortaya karışık’ bir kampanya başlattılar.

“AKP delegasyonu Hunko’nun pek çok raporunu onayladı”

“Andrej Hunko, AKPM üyesidir. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) delegasyonu da bizimle beraber AKPM’de, genel kurulda ve komisyonlarda Andrej Hunko ile çalışıyorlar, bugüne dek Andrej Hunko ile ilgili hiçbir eleştirel görüş ifade etmedikleri gibi, Hunko’nun raportörü olduğu pek çok raporu da komisyonlarda ve genel kurulda onayladılar.

“AKP hükümetinin davetiyle geldiler”

“Gerek AGİT, gerekse AKPM bütün seçimlere hem uluslararası kamuoyunun ilgisi dolayısıyla hem de ilgili hükümetlerin bu nedenle davet etmesi üzerine gözlemci heyet yoluyorlar. Onlar Türkiye’ye kendiliklerinden gelmediler. Türkiye hükümetinin daveti üzerine geldiler.

“Türkiye hükümeti kendi kurucusu olduğu kurumları Türkiye’deki referandumu izlemeye davet etti ve referandumu bu kurumların gözlemine açtı.

“Bulgaristan’da ‘Bu HDP’li ne geziyor burada’ denmedi”

“Bizler de AKPM üyesi başka milletvekilleri de seçim gözlem heyetlerine katılıyorlar.

“Ben 4 Kasım 2016’da Bulgaristan’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerini gözlemek için giden AKPM heyetindeydim. AKP’li ve MHP’li üyeler de heyete dahildi. Bulgaristan hükümetinin daveti üzerine gittik. Bulgaristan’ın “içişlerine karışmış” olmadık.

Aynı gün, Türkiye’de HDP milletvekillerinin gözaltına alınmaları ve tutuklanmaları üzerine maalesef seçim gözlem misyonumu yerine getiremeden Sofya’dan ayrılmak zorunda kaldım ama bu misyon içindeydim. Türkiye büyükelçisi ve yardımcıları tarafından karşılandım. Bulgaristan kurumlarının aklına ‘Bu HDP’li burada ne geziyor, hem de Dimitrov hayranıymış’ demek gelmedi.

“Türkiye cumhuriyetinin bir yurttaşı, Türkiye parlamentosunun üyesi olarak kurucusu olduğumuz AKPM’nin bir seçim gözlem faaliyetinde biz nasıl yer aldıysak Almanya, Danimarka, Romanya veya Arnavutluk’tan da o ülke parlamentolarının görevlendirdikleri kişiler, Türkiye’ye ya da başka ülkeler giden heyetlerde yer alıyor. Gelirken görüşlerini ve düşüncelerini evlerinde bırakmıyorlar. O nedenle, şu ya da bu görüşte olmalarını engelleyen evrensel ve hukuksal bir engel olmadığına göre her yerde bu görevi yapabilirler ve yapıyorlar.

“Heyetlere kuşku düşürmek beyhude çaba”

“Kopartılan gürültü aslında referandumda AKP eliyle yapılan muazzam hilenin gözden saklanamaması, AGİT’in bunu ortaya koymak mecburiyetinde kalması ve bu halin referandumu dünya kamuoyu nezdinde büyük bir soru işareti altına almasından rahatsız olan hükümetin de bu kez gözlemci heyetler üzerine kuşku düşürmek için giriştiği beyhude kampanyayla ilgili. Bunun dışında makul bir gerekçe yok ve olamaz da.

“Her şey usule uygun.  Andrej Hunko da gene üzerinde tartışma koparılan Danimarkalı AKPM üyesi Nikolaj Villumsen de pek çok ülkede AKPM seçim heyetlerinde yer aldılar.

“Heyet mutabakatla çalışır”

“Nasıl ki ben Türkiye’nin canciğer kuzu sarması olduğu ülkelere gidip oradaki muhalefetle demokratik diyalog kurabiliyorsam, nasıl ki AKP’nin üyeleri İngiltere’nin muhafazakarları, Macaristan ve Finlandiya’nın sağcıları ile birlikte siyaset yapıyorlarsa bizler de diğer sosyalist ve demokratlarla dayanışma içinde siyaset yapıyoruz. Ama bunların gözlem heyetinin niteliği ile ilgisi yok. Gözlem heyetleri belli kriterlere, belli normlara göre ve heyetin tüm üyelerinin mutabakatıyla gözlem raporlarını yazıyorlar.

“20 üyeli AKPM heyetinde sadece Andrej Hunko ya da Nikolaj Villumsen yok, orada sağcılar, liberaller, sosyal-demokratlar ve muhafazakarlar da var. AKP delegasyonu üyeleri AKPM’de muhafazakar, liberal ve popülist gruplarda yer alıyorlar. Referanduma hile karıştığı konusundaki rapora kendi dahil oldukları grupların milletvekilleri de ortak oldu. Açıklanan görüş geniş heyetin ortak görüşüdür. Asıl önemli olan da budur.

“Gerek AKPM, gerekse AGİT’in raporları herhangi bir öznel, keyfi kritere göre değil önceden belirlenmiş nesnel norm ve ölçütlere göre değerlendiriliyor. Bu raporlar, özellikle AGİT raporu üzerinde kopartılan yaygaranın YSK Başkanının herkesi gözü önünde, apaçık doğruladığı hileyi örtmesine imkan yok. Bütün bu yaygara bir bardak suda fırtına kopartmaktan ibaret.

“Esas mesele şu; Türkiye, hilesiz bir referandum yapmayı başaramadı. Bu da dünyanın gözünden kaçmadı.”

(Beyza Kural/Bianet)