Yolsuzluk AKP’ye Devlet Mirası

Bütçe görüşmelerinin son gününde HDP adına konuşma: “AnaSol-M ve önceki hükûmetlerin yıkılışına yol açan bütün  krizler aslında bir yolsuzluk rezaletiyle başlamıştı. AKP hükûmeti  kendinden önceki hükûmetlerden sadece  inkâr ve imha mirasını değil, aynı zamanda yolsuzluk mirasını da devralmış gözüküyor.”

yolsuzluk1ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Mersin) – Sayın Başkan, sevgili arkadaşlar; hepinize iyi günler dilerim.

Bugün açlık grevimizin üçüncü günündeyiz ve bütçe görüşmelerine buradan dâhil oluyoruz, bunun sebebini biliyorsunuz. Serbest bırakılmayan milletvekili arkadaşlarımızın serbest bırakılmamaları önünde hiçbir yasal kayıt olmadığı hâlde bir yargı kliği tarafından onların zincirlere vurularak orada tutulmalarını protesto ediyoruz. Ancak, bu açlık grevimizin sonuca ulaşacağını da ümit ediyoruz. Çünkü, ne dünyada ne Türkiye’de bu mahkûmiyeti, bu tutukluluğu meşru ve mazur gösterecek hiçbir yasal gerekçe olmadığı için bu yargıçlar kliği soyutlanacak, izole olacak ve eninde sonunda arkadaşlarımız dışarıya çıkacaklardır.

Ancak, açlık grevleri tarihi Türkiye’de çok uzun bir geçmişe dayanıyor. Bugün 19 Aralık. 2000 yılında Anasol-M Hükûmetinin düzenlediği bir kıyam operasyonuyla – ki bunun adına ironik bir biçimde “hayata dönüş” demişlerdi- 2’si asker 30’u tutuklu 32 kişinin ölümüne yol açan bir operasyonla F tipi cezaevlerinin kapıları açılarak buna karşı açlık greviyle direnenlerin ortadan kaldırılması, boyun eğdirilmesi amaçlanmıştı ve hâlâ bu operasyonun nasıl gaddarca, yasa dışı ve kıyıcı bir biçimde gerçekleştirildiğine dair açılan dava sonuçlanmadı. Ama F tiplerinin mirasını bugünkü Hükûmet ve ondan önceki hükûmetler de devraldılar.

Bugün, aynı zamanda 1978 Kahramanmaraş Alevi katliamının başlayışının yıl dönümü. 150 Alevi katledildi bu katliamda, yüzlercesi yerlerinden edildi, binlercesi Türkiye dışına göçmek zorunda kaldılar. Ancak, bugün, Adalet ve Kalkınma Partisinin yönetiminde olan Kahramanmaraş ilinin Valisi, yurtlarından edilmiş bu Alevi yurttaşlarımızın kentlerine gelip bu kıyamı anmalarını, kayıplarını hatırlamalarını “Kahramanmaraş buna hazır değil.” diye önlemeye çalışıyor.

Gene bundan önceki yıllara gittiğimizde, tabloya baktığımızda aslında AnaSol-M Hükûmetinin yıkılışına yol açan ve ondan önceki hükûmetlerin yıkılışına yol açan bütün hükûmet krizlerinin aslında bir yolsuzluk rezaletiyle başladığını ve böylelikle bu hükûmetlerin sonlarını bulduklarını görmüş idik. Çok tuhaf bir biçimde Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti de kendinden önceki hükûmetlerden sadece bu inkâr ve imha mirasını değil, aynı zamanda yolsuzluk mirasını da devralmış gözüküyor.

Tarihçiler, doğruluğu bütün tarihî olaylar bakımından ispat edilmiş olan bir önermeye yaslanırlar büyük tarihi açıklamak bakımından ve “Kültürel olarak nispeten geri toplumlar, genellikle barbar kavimler, imparatorlukları fethettiklerinde eğer kendi kültürleri fethettikleri imparatorluğunkinden daha gerideyse, ondan daha yüksek bir kültürü temsil etmiyorlarsa o fethettikleri medeniyetin ya da ulusun kültürünü devralırlar.” derler. Bu, siyaset için de çok büyük ölçüde doğrudur. Adalet ve Kalkınma Partisi kendisine ümitler bağlayan, dışlandığını hisseden kitlelerin arzuları üzerinde yükselmiş ama fethettiği devletin içine girerek ondaki bütün mirası devralmış ve bütün bu mirasla birlikte hükûmet etmek,  icraatını bu eski mirasa dayanarak sürdürmek geleneğinden kendisini kurtaramamıştır. Kaçınılmaz olarak bu gelenek hükmünü icra edecek ve toplumu yönetmek, daha yüksek bir kültüre ve medeniyete onu yükseltmek gücünü gösteremeyen Hükûmet kendi sonuna gidecektir.

İhtimal, pek çok bakanını kellesi gidecek ama bu, Adalet ve Kalkınma Partisini altında kalmış olduğu bu medeniyet enkazının çöküntüsünden kurtaramayacak, onun yerini elbette halkın seçtiği güçlü, devrimci, haktan yana bir hükûmet alacaktır. Bu açıdan, Adalet ve Kalkınma Partisinin iktidarının yıkılışına bu bütçenin katkıda bulunacağını hepinizin göreceğini düşünüyorum.