Herkül’e layık bir işle karşı karşıyayız

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanları Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü ile HDP İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Cezayir Lokantası’nda düzenlendikleri basın toplantısıyla gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. erken seçim

“HERKES BİR GÜN TADACAKTIR BUNU”

Toplantıda konuşan Ertuğrul Kürkçü, Türkiye ‘nin derin, yaygın ve gözle görülür bir temizliğe ihtiyacı olduğunu söyledi. Kürkçü, “Bunu, bu hükümetin başarması olanaksız. O nedenle Herkül’e layık bir işle karşı karşıyayız. Tanrıların ahırlarını temizlemek gerekiyor. Dolayısıyla bu ancak ırmakların akışıyla olabilir. Hükümet, kangren olmakta olan gövdeyi kurtarmak için kolu ve bacağı verdi ama kangren hızla sürüyor. Bu hükümetin, bu krizden bu şekilde çıkabilmesinin olanağı yoktur. Olan biteni bir komployla uluslararası bir marifetle açıklamak imkansızdır. Aslında hepimizin gözlerinin önünde 12 yıldır sürüp giden çürüme şahikasına vardığı için sonunda hükümet kendi içinden çatlamıştır. Şimdi koalisyonun yarısı, diğer yarısına karşı bugüne kadar birlikte halka ve muhalefete yaptıklarını yapmaya başlamıştır. Hükümetin canının yandığı anlaşılıyor. Ama halkın canı yanarken, on binlerce insan hiçbir haklarında elle tutulur iddia olmadığı halde rehin alınarak cezaevlerine doldurulurken, bunlardan memnuniyetle, ‘Destan’ diye söz ederek, övünen Başbakan, şimdi aynı icraat karşısında canı yanarak, bağırıyor. Herkes bir gün tadacaktır bunu” diye konuştu.

“CEMAAT DE HÜKÜMET KADAR BU İŞTE SUÇLUDUR”

Hükümet ile cemaatin bir elmanın iki yarısı olduğunu ifade eden Ertuğrul Kürkçü, “Bunun yarısını alıp, parlamentonun diğer yarısına yapıştırdığınız zaman elinize yeni hiç bir şey geçmiş olmaz. Her iki durumda da bir hilkat garibesinden başka hiçbir şeyle karşı karşıya kalmayız. O nedenle biz, dorğudan erken genel seçimlere gidilmesini istiyoruz. Bütün seçimler birleştirilebilir. Hükümetiyle birlikte çürümüş olan bu parlamentonun kendisini ortadan kaldırması ve yerine demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi bir seçim ve partiler yasasıyla birlikte yeni bir parlamentonun kurulması gerekir. Bizim tek beklentimiz böyle bir seçim öncesinde yeni bir hükümetin kurulması. Bu hükümetin gidip, yerine cemaatle başka kompozisyonlar içerisindeki parlamentodaki diğer partilerden birinin, bir kaçının oluşturacağı bir hükümet değil. Bizim beklediğimiz şey; doğrudan doğruya hızla genel seçimlere gitmektir. Biz, hükümetin yarısını alıp, başka bir partiye yamayarak, başka bir hükümet doğabieceğini hiç düşünmüyoruz. Cemaat de hükümet kadar bu işte suçludur. Aslında belki, hükümetin kirli elidir cemaat. O yüzden bu kirli ele tutunarak, Türkiye’nin selamete çıkabileceğine dair hayaller yayılmasına da karşıyız. Halkın kurtuluşu kendi kollarındadır” dedi.

“HERŞEY PARLAMENTO, YA DA DEĞİL Mİ?”

Kürkçü, eski Diyarbakır Valisi Efkan Ala’nın İçişleri Bakanlığı’na getirilmesi konusu sorulunca, “Efkan Ala’nın İçişleri Bakanı olarak tayin edilmesinin aslında Diyarbakır’daki valiliği döneminde bölgede bu valilik pratiğiyle ilişkiye girmiş olan büyük halk kitlesine ve politik, kitlesel örgütlere verilmiş bir mesaj olduğunu düşünüyorum. ‘Efkan Ala bizimle’ deniyor. Hükümette bir çözüm iradesi olup olmadığına bakacağım, ama bakıyorum, diğer bakanların hiç birisini bugüne kadar çözümün ateşli olarak görmediğim için sadece Efkan Ala’nın bu konuda bir pratiğe sahip olduğuna bakarak, bende bir iyimserlik oluşmuyor” diye konuştu.

Olası bir erken seçime gidilebilmesi için yasal düzenlemeye gerek olup olmadığı sorusuna Kürkçü, “Seçimleri ileriye almak da parlamentonun iktidarı dahilinde. Yapılabilir değil mi, parlamento muktedir, herşey parlamento, ya da değil mi?” yanıtını verince salonda gülüşmeler oldu.
Sebahat Tuncel de, “Kabinenin bazı üyelerini değiştirerek, bu süreçten kurtulmak mümkün olmayacaktır. O yüzden yapılması gereken şey; derhal Türkiye’yi bir erken seçime götürmek” dedi.

4 BAKAN ÇIKINCA DEĞİŞTİRDİNİZ. 14 ÇIKINCA NE YAPACAKSINIZ?

Sırrı Süreyya Önder ise, hükümetin söylem hırsızlığı yaptığını belirterek, “Bizim yıllarca bu haksızlık, hukuksuzluk ve zulme karşı kurduğumuz cümlelerin aynısını, sanırım Sayın Arınç’ın danışmanı bizim herhangi bir parti sözcümüzün demeçlerinden birini eline vermiş, olduğu gibi okumak zorunda kaldı. Çünkü bu ülkede emniyette tanıdık bir polis arayan İçişleri Bakanları daha önce diyordu ki; ‘Devlet herkesi dinleyecek canım. Bundan niye rahatsız oluyorsunuz, suçu olan gocunur’. Şimdi, bu hukuksuzlukla kimlerin nasıl gocunduğu ortaya çıktı. Açmaz şuradadır; 4 bakan çıkınca değiştirdiniz. 14 çıkınca ne yapacaksınız? Bunun bir ölçüsü var mı?” diye konuştu.

DHA – Dilhun Gençdal