10 Ekim Ankara Katliamı’nı IŞİD gerçekleştirdiği halde neden “kokteyl” dediniz?

Kürkçü, 10 Ekim Ankara Barış Mitingi Katliamı ile ilgili müfettişlerce hazırlanan ve emniyet ve istihbarat görevlilerinin ihmal ve kasıtlarının soruşturulmasını öngören raporda IŞİD terör örgütünün saldırı planı açıkken neden  “kokteyl terör örgütü” açıklaması yapıldığını Başbakanlığa sordu.

ankarakatliamı 210 Ekim 2015’te İŞİD terör örgütünün sendikalar ve sivil toplum kuruluşlarının çağrısıyla Ankara’da düzenlenen  “Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi”ne iki intihar bombacısı ile gerçekleştirdiği saldırıda yüzü aşkın insan yaşamını yitirmiş, yüzlercesi yaralanmıştı. Üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen resmi makamlarca katliamın gerçek boyutları konusunda kesin ve doğrulanmış bilgiler kamuoyuna duyurulmuş değildir.

Ancak bugün gazetelere yansıyan İçişleri Bakanlığı müfettişlerince hazırlanmış ön inceleme raporunda saldırının gerçekleşmesinde emniyet ve istihbarat birimlerinin ağır sorumluluk ve ihmalinin tespit edildiği ileri sürülmektedir.

Bu rapora göre patlamanın olduğu 10 Ekim sabahı İstihbarat Dairesi Başkanlığı “Gizli” yazılı ibareyle Terörle Mücadele (TEM) Daire Başkanlığı’na saldırıda gerçekleştiren intihar bombacısı Yunus Emre Alagöz ve Hacı Yusuf Kızılbay ile Mehmet Işık’ın eylem hazırlığında olabileceğine ilişkin istihbarat bilgisi göndermiştir. Yazıda, Işık ve Alagöz’ün aileleriyle helalleştikleri, sansasyonel eylemler yapacakları belirtilerek intihar eylemlerini düzenleyen “Dokumacı grubu”ndan Kızılbay’ın Suriye’den Türkiye’ye giriş yaptığı ve Mehmet Işık’la 8 Ekim 2015’de (saldırıdan iki gün önce) irtibat kurduğu belirtilmiştir. İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç imzasıyla patlamadan sadece saatler öncesinde Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’na gönderilen yazı, aynı gün içinde ilçe TEM Şube Müdürlerine iletilmişitir. Haberlerde, ilçelere gönderilen yazıda teslim saatinin el yazısı ve patlamadan yaklaşık 4 saat sonrasını gösteren “13.48” ibaresiyle gösterildiği ifade edilmektedir.

Raporda Ankara Garı’ndaki gösteri öncesinde alınacak güvenlik önlemleri planlamasında değerlendirilmesi gereken farklı birimlerden birçok istihbarat bilgisinin geldiği belirtilmiş, özellikle 14 Eylül 2015 tarihli istihbarat raporuna dikkat çekilmiştir. TEM Daire Başkanlığı’nın 14 Eylül 2015 tarih ve 46777 EBYS sayısı yazısı ile Ankara ve 47 İl Emniyet Müdürlüğü, TEM şube müdürlüklerine, İstihbarat Daire Başkanlığı’nın ise 14 Eylül 2015 tarih 524167 sayılı yazısı ile 81 il Emniyet Müdürlüğüne gönderdiği istihbarata yer verilerek şöyle aktarılmıştır: “DEAŞ’ın ülkemizde büyük bir eylem yapma kararı aldığı, bu eylemle ilgili olarak seçtiği grubu Suriye Deyr Zor’da bulunan bir kampta özel eğitime tabi tutmaya başladığı, eylemin uçak-gemi kaçırma ya da miting- kalabalık yerde çok sayıda canlı bomba patlatma şeklinde kompleks bir eylem olabileceği yönünde teyide muhtaç bilgiler elde edildiği…”

 

Bu Gerekçeyle;

  1. Yukarıda resmi güvenlik belgelerinde yer aldığı açıkça ortaya çıkan bilgilerin, 10 Ekim 2015 katliamı öncesi muhtemel bir IŞİD saldırısının beklendiğini öngörmesine, saldırıyı kimlerin ve hangi şekilde gerçekleştireceğini kayıt altına almasına ve katliam sonrasında ortaya çıkan bilgi ve bulguların bu öngörüleri birebir doğrulamış olmasına yani saldırının IŞİD’in Türkiye’deki unsurlarınca gerçekleştiğinin ayan beyan olmasına karşın bu saldırıyı “kokteyl terör” olarak nitelemenizin, bu spesifik olayda IŞİD dışında hiçbir unsurun yer almadığının ortaya çıkmasına karşın, saldırıyı ısrarla PKK; Suriye güçleri, MLKP ve DHKP-C ile ilişkilendirmenizin nedeni nedir?