2016’da “Barış İçinde Yaşama Hakkı”nı koruyan bir meclis olsun!

Barış içerisinde yaşama hakkı Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının en temel hakkıdır. Barış içinde yaşama hakkını temin etmek bu Meclisin görevidir. Umarım 2016’da bütün bu tartışmaları arkada bırakıp bu hak üzerine hep birlikte mücadele etmeye başlarız.

images

Sayın Başkan, sevgili arkadaşlar; bu yılın son oturumu birazdan kapanacak. Ben, doğrusu, zaten eleştirilerimizi birçok düzlemde ifade ettiğimiz bu yasayla ilgili yeni bir şey söylemek istemiyorum ama yeni yıl hakkında size bir şey söylemek isterim.

Sevgili arkadaşlar, yarın bir yıl kapanıp yeni bir başka yıla Türkiye girerken Türkiye’nin pek çok yerinde pek çok farklı duygu, düşünce, hâl, yaşantı yılı kapatacak ve karşılayacak ama şu çok açıkça görülüyor ki, Türkiye’nin doğusunda ve güneydoğusunda şu an operasyonların sürdüğü il ve ilçelerde halklarımız yeni yıla endişe, kaygı, umutsuzluk, şiddet ve korku içerisinde girecekler. Geçtiğimiz yılı düşündüklerinde “Keşke böyle bir yılı yaşamasaydık.” diyecekler, önlerindeki yıla baktıklarında gelenin gideni aratmasından endişe edecekler. Nasıl etmesinler ki? Dünya kendi ekseni etrafında bir kere daha döndü diye şimdi, kapılarının önüne dizilmiş olan tanklar, toplar, özel harekât birlikleri, şiddet kapılarının önünden çekilecek mi? Besbelli çekilmeyecek, çünkü bugünkü gazetelerin haberlerinde gördüğümüz yeni şey, bölgeyle ilgili olarak, SAS komandolarının şimdi Cizre ve diğer ilçelerin kapısını çalacağıydı. Korkarım önümüzdeki yıl Hava Kuvvetleri de devreye girmez.

Sevgili arkadaşlar, bunun nedeni, aslında, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kendi işini Türk Silahlı Kuvvetlerine ve güvenlik güçlerine terk etmiş olmasıdır. Hepimiz -kendimizi de katarak söylüyorum- şimdi Türkiye’nin yönetiminin Meclisin elinden çıkmış olmasından sorumluyuz. Şu kadar insanın hayatını kaybettiğini, şu kadar daha fazlasının kaybedecek olduğunu bile bile bu meseleyi tartışamıyoruz ama bunu tartışmaya bizden çok daha az yetkili olan hatta biz bu yetkiyi vermesek tartışamayacak olan Kamu Güvenliği Müsteşarlığının teklifi üzerine yapılmış olan bir “Çöktürme” planı web sitesinden web sitesine, sosyal medya hesabından sosyal medya hesabına dağılıyor ve şu korkunç hakikatle karşı karşıyayız ki, Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten güçler yurttaşlarının, 10-15 bininin hayatının son bulmasıyla sonuçlanacağını öngördükleri bir operasyonu yürütmektedirler. Türkiye Büyük Millet Meclisi 2016’da bunun nasıl ve niçin yapıldığını sorma gücünü kendinde bulacak mı? Hepimize bunu sormak istiyorum. Yurttaşlarımıza devletimiz tarafından öldürülme hesapları yapılıyorsa eğer, adil bir rejimden, adil bir yönetimden nasıl söz edebiliriz? O nedenle ben hepinizi ve hepimizi…

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) – Hangi devletin yurttaşı, onu nereden çıkarıyorsun?

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) – Bir dur be, bir dur Allah’ını seversen, okuman yazman yok mu?

Hepinizi ve hepimizi 2016’da bu milletin kaderini bir kere daha eline alacak bir Mecliste çalışmayı sağlayacak adımları atmaya davet ediyorum. 1920’de olduğu gibi, 1990’ların sonunda, 2000’lerin başında olduğu gibi kendisine dayatılan bürokratik ve militarist planları kabul etmek değil, onların yerine halkın iradesini koyan, milletin geleceğine sahip çıkan, ortak geleceğimizi esirgeyen, yurttaşlarımızın hayat ve esenliğini kendinden bile koruyan bir Meclis olarak hareket etme yeteneğini umarım koruyabiliriz. Türkiye Büyük Millet Meclisi hatırlamalıdır ki barış içerisinde yaşama hakkı Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının en temel hakkıdır. Barış içinde yaşama hakkını temin etmek bu Meclisin görevidir. Umarım 2016’da bütün bu tartışmaları arkada bırakıp bu hak üzerine hep birlikte mücadele etmeye başlarız.

Hepinize -eğer kutlayabilecekseniz- iyi, yeni bir yıl diliyorum.

(30.12.2015/TBMM Genel Kurulu Ertuğrul Kürkçü’nün konuşması)