Çocukları “radikalleşmek”ten değil faşizmden korumak gerek!

Kürkçü AKPM’de Birleşik Sol Grubu adına “çocukların radikalleşmesinin önlenmesi” raporu üzerine yaptığı konuşmada “radikal” kavramının kötülenmesine karşı çıkarak “İslami fundamentalizmin” ortaya çıkışında Orta-Doğu ve Asya’ya yönelik emperyalist politikalarının payının da göz önüne alınması gerektiğini söyledi.

Angela Merkel, Federal Chancellor of Germany during her speech into the hemicycle/ Angela Merkel, Chancelire fŽdŽrale dÕAllemagne lors de son discours dans l'hŽmicycle

AKPM-Spring Season

Sayın Fataliyeva’ya raporu için teşekkür ediyorum, ama raporu eleştireceğim. Hazırlanması sırasında Sosyal İşler, Sağlık ve Sürdürülebilir Kalkınma Komitesinin toplantısına katılarak, raporun hiç değilse benim dilediğim doğrultuda geliştirilmesine yardımcı olamadığımdan ötürü de üzgünüm.

İlk olarak raporun başlığıyla bir sorunumuz var. Radikal’in nesi yanlış? Radikalizmin ya da radikal fikirlerin nesi yanlış? Avrupa Konseyi’nin kökünde de çok radikal bir şey var – Fransız Devrimi! Devrim ve radikal düşünce olmaksızın insanlığın ilerlemesinden söz edilemez. Fanatizmi, fundamentalizmi ve faşizmi politik alandan dışlamak için radikalizm kavramını, radikal düşünceyi ya da radikal politikayı karalamaya hiç gerek yok. Bu yüzden “radikalleşme” İslami fundamentalizm bağlamında Avrupa gençliği arasında olan biteni tanımlamak için en yanlış seçimdir.

İkincisi, Avrupa için gerçek tehlike radikal İslami düşünce değil, kıtayı bir baştan ötekine kuşatarak Atlantik’i aşan ve ABD kıyılarına ulaşan faşizmin yükselişidir. ABD’de Trump’a, Fransa’da Ulusal Cephe’ye, Avusturya ve Macaristan’a bakın, her yerde faşizmin nasıl yükseldiğini görürüz. Faşizmin bu yükselişinin kökündeki neden kapitalizmin krizidir. Raporda denildiği gibi “radikalizmin kökündeki nedenler” ile başa çıkılacaksa kapitalizme eleştirel bir bakış zorunludur. Sayın Fataliyeva’nın önerdiği kimi önlemler işe yarayabilir ama “kökendeki nedenler”le başa çıkamaz.

Son olarak, IŞİD ve el-Kaide’nin yükselişleri Avrupa’ya özgü fenomenler değil. Onlarla Avrupa içinde başa çıkılamaz. Bununla birlikte İslami radikalizmin yükselişinin Avrupa’ya özgü bir boyutu da var: Emperyalizm ve Orta Doğu’da, Asya’da ya da başka bir yerde işgalle, politikadan gayri araçlarla -yani savaş ve saldırganlıkla- hakimiyet peşinde koşmak. Her saldırganlık tepki doğurur ve şimdi bu tepki İslami radikalizm şekline bürünüyor. Kökendeki sorunlarla başa çıkmak için Avrupa ülkeleri ve devletlerinin dönüp temel ekonomik ve politik tercihlerine bakmaları gerekiyor.
______________________________________________
AKPM’de “Çocukların radikalleşmesinin önlenmesi için kökteki nedenlerle mücadele” raporu üzerine konuşma
http://assembly.coe.int/nw/xml/XRef/Xref-DocDetails-EN.asp?fileid=22587&lang=2