Darbenin acısını öğrencilerden çıkarmayın!

Kürkçü, TBMM Başkanlığı’na verdiği Araştırma önergesinde 15 Temmuz Darbe girişimi sonrasında kapatılan vakıf üniversitelerinde mağdur olan öğrencilerin durumunun araştırılmasını istedi. Başbakanlığa verdiği aynı içerikteki soru önergesinde de bu mağduriyetlerin nasıl giderileceğini sordu.

izmir-kapatilan-vakif-universitelerinin-8683285_x_o

İzmir’de, kapatılan vakıf üniversiteleri ile ilgili yapılan basın açıklamasından bir görüntü

15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında ilan edilen Olağanüstü Hal kapsamında hükümetin yayınladığı 667 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca 15 Vakıf Yükseköğretim Kurumu kapatılmış, bu üniversitelerde kayıtlı öğrencilerin Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından diğer üniversitelere yerleştirileceği, bu şekilde yerleştirilen öğrencilerin, mezun oluncaya kadar ilgili vakıf yükseköğretim kurumlarına ödemeleri gereken ücretleri yerleştirilecekleri devlet veya vakıf üniversitesine ödemeye devam edecekleri hükme bağlanmıştır.

Yükseköğretim Kurulu’nun görevli ve yetkili kılındığı bu düzenleme Türkiye genelinde 65 bin önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencisini ilgilendirmektedir. YÖK tarafından yapılan açıklamaya göre, öğrenciler yeni üniversitelere, önceki üniversitelere kayıt oldukları yıl seçme sınavında kazandıkları puanlar esas alınarak yerleştirileceklerdir. İlk bakışta öğrencilerin tercih haklarına temel teşkil eden puanları korunuyormuş gibi görünmekle birlikte, aynı ilde bu puanlara karşılık gelen yükseköğretim kurumunun mevcut olmaması halinde il tercihleri hiçe sayılmış olacak, bu uygulamayla hukukun temel ilkelerinden biri olan kazanılmış hakların geri alınamayacağı ilkesi de çiğnenecektir.

Vakıf üniversitelerinin kapatılması ile birlikte bu üniversitelerin yaz okulları da kapatılmış, yaz okuluna kalarak derslerini geçmek isteyen öğrencilerin durumları da belirsizleşmiştir. Kampüslerdeki öğrenci işlerinden sorumlu birimler de kararnamenin yayınlanmasıyla birlikte kapatıldığından kayıtlarını alıp yurtdışındaki bir üniversiteye gitmeyi veya KPSS ve DGS sınavlarına başvurmayı isteyen öğrenciler öğrenim durumlarını gösteren bir belge dahi alamamaktadır.

Bu konudaki diğer bir sorun ise, YÖK kararı gereğince söz konusu öğrencilerin mezuniyetleri halinde nakledildikleri yeni üniversitelerinin diplomalarını alacak olmakla birlikte bu diplomalara ilk kayıt oldukları yani kapatılan üniversitelerin adlarının yazılı olması mecburiyetidir. Bu kararın, ilk kaydoldukları üniversiteyle ilgili değer hükümlerinin öğrencilerin siciline işlenmesi, böylece öğrencilerin fişlenmesi, aynı üniversitelerden mezun olan diğer öğrencilerden farklı muamele görmeleri, sonuçta kamuda veya özel sektörde iş olanaklarının çok sınırlanması anlamına geleceği açıktır.

Söz konusu düzenlemeler sadece kapatılan üniversitelerdeki öğrenciler için değil aynı zamanda akademik personel, idari birimlerde ve üniversitenin çeşitli hizmet birimlerinde çalışan personel için de öğrenciler için olduğundan daha hafif sayılmayacak mağduriyetler oluşturmaktadır. Bu çalışanların aynı nitelikte yeni işlere yerleştirilmeleri, özlük haklarının korunması konusunda hiç bir önlem alınmamış olması hukuk devleti ve sosyal devlet ilkeleriyle bağdaşmaz ve kabul edilemez.

Ceza hukukunun en önemli ilkelerinden biri de suç ve cezanın şahsiliği ilkesidir. Bu ilke gereğince, kişi ancak kendi fiillerinden sorumlu tutulabilir, başkalarının işlediği fillere iştirak etmedikçe bunlardan sorumlu tutulamaz. Oysa söz konusu kararname ve bunu izleyen YÖK kararlarıyla kapatılan vakıf üniversitelerinde öğrenim gören 65 bin öğrenci ve çalışan binlerce akademik personel ve emekçi 15 Temmuz darbe girişiminde bir sorumlulukları varmışçasına muamele görmekte, kazanılmış hakları yok sayılmakta hatta gelecekleri ile ilgili tasarruflara maruz bırakılmaktadırlar. Bu uygulamalar, hukuk devleti ve hukukun temel prensipleriyle bağdaşmadığı gibi, OHAL ilanının gerektiren koşullarla da ilişkilendirilemez.

Bu gerekçeyle mağdur öğrencilerin ve akademik personelin dinlenmesini de içerecek şekilde konunun derinliğine araştırılarak söz konusu öğrencilerin mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasını arz ve talep ederiz.

Soru Önergesi:

15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında ilan edilen Olağanüstü Hal kapsamında çıkarılan 667 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle 15 Vakıf Yükseköğretim Kurumu kapatılmıştır. Türkiye genelinde 65 bin önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencisini ilgilendiren bu düzenleme ile YÖK tarafından açıklandığı üzere öğrenciler üniversiteye girmiş oldukları yıl puanları esas alınarak yerleştirme yapılacak, her ne kadar tercih hakkı varmış gibi görünse de hem daha önce kazanılmış hakların geriye alınması hem de özellikle eğitim görülecek il konusunda daha önce yapılan tercihlerin dikkate alınmaması sonucu doğacaktır.

Vakıf üniversitelerinin kapatılması ile birlikte bu üniversitelerin yaz okulları da kapatılmış, yaz okuluna kalarak derslerini geçmek isteyen öğrencilerin durumları da belirsizleşmiştir. Kampüslerdeki öğrenci işlerinden sorumlu birimler de kararnamenin yayınlanmasıyla birlikte kapatıldığından kayıtlarını alıp yurtdışındaki bir üniversiteye gitmeyi veya KPSS ve DGS sınavlarına başvurmayı isteyen öğrenciler öğrenim durumlarını gösteren bir belge dahi alamamaktadır.

Bu konudaki diğer bir sorun ise, YÖK kararı gereğince söz konusu öğrencilerin mezuniyetleri halinde nakledildikleri yeni üniversitelerinin diplomalarını alacak olmakla birlikte bu diplomalara ilk kayıt oldukları yani kapatılan üniversitelerin adlarının yazılı olması mecburiyetidir. Bu kararın, ilk kaydoldukları üniversiteyle ilgili değer hükümlerinin öğrencilerin siciline işlenmesi, böylece öğrencilerin fişlenmesi, aynı üniversitelerden mezun olan diğer öğrencilerden farklı muamele görmeleri, sonuçta kamuda veya özel sektörde iş olanaklarının çok sınırlanması anlamına geleceği açıktır.

Söz konusu düzenlemeler sadece kapatılan üniversitelerdeki öğrenciler için değil aynı zamanda akademik personel, idari birimlerde ve üniversitenin çeşitli hizmet birimlerinde çalışan personel için de mağduriyet oluşturmaktadır.

Bu gerekçe ile

1- Yukarıda sözü edilen öğrencilerin kazanılmış haklarının korunması amacıyla yapılmakta olan bir çalışma var mıdır?

2- Yaz okuluna kalan öğrencilerin sınav/ders geçme hakları nasıl korunacaktır?

3- İdari birimler ve öğrenci işlerinden hizmet alamayan öğrencilerin kayıt ve belgelerini bir gecikmeye uğramaksızın alabilecekleri bir sistem kurulmuş mudur?

4- Mevcut okullara kayıt yaptırmayarak yurtdışında eğitim görmek isteyen öğrenciler için yapılan bir düzenleme var mıdır? Yok ise bu doğrultuda öğrencilerin eğitim hakkını engellemeyen bir düzenleme planlanmakta mıdır?

5- KPSS ve DGS sınavlarına girecek öğrenciler için yapılan özel bir düzenleme var mıdır? Yok ise aynı zamanda iş olanaklarının kısıtlanması ve eğitimde fırsat eşitsizliği anlamına gelecek bu hak ihlali hangi yolla telafi edilecektir?

6- Mevcut vakıf üniversitelerini il tercihi doğrultusunda yapmış öğrencilerin başka bir ilde eğitim görmelerini öngören bu düzenlemeler sonucunda ailelerin maddi kayıplarının karşılanması amacıyla yapılan bir düzenleme var mıdır?

7- Sözkonusu öğrencilerin mezun oldukları okulların yanı sıra o okullara nakledildikleri okulların da diplomalarında yazılmasıyla ilgili kararın geri alınması düşünülmekte midir? Değilse bu durumun öğrencilerin gelecekteki iş olanaklarının kısıtlanmasına yol açmaması için alınan önlemler nelerdir?