Hileli referandum raporuyla demokrasi beklentisi çelişmiyor mu?

Ertuğrul Kürkçü, AKPM’de Daimi Komite Raporu üzerine yaptığı konuşmada AKPM gözlem heyetinin 16 Nisan referandumu hakkındaki raporunun tespit ettiği ağır ihlaller ve hilelere rağmen ifade ettiği demokratik gelişme beklentisinin çelişkilerine dikkat çekti.

[AKPM üyeliği sona eren eski Başkan] Mösyö Mignon’a elveda derken şimdiki ya da müstakbel tüm AKPM başkanlarının arkalarında onun kadar temiz bir isim bırakmalarını dilerim. Hoşçakalın Başkan.

Raportör Tiny Kox’a da nahoş hakikatleri berrak bir üslupla ve kelimeleri özenle seçerek ele alışıyla bir başeser sayabileceğimiz raporu için teşekkür etmek istiyorum.

İlerleme raporunda ele alınan konular arasında, büronun 29 Mayıs Prag toplantısında onaylanan haliyle Türkiye’deki 16 Nisan referandumuna ilişkin AKPM Gözlem heyetinin raporu da yer alıyor. Raporun ulaştığı sonuçlar şunlar:

16 Nisan anayasa referandumu arızalı bir oyun sahasında gerçekleşti ve kampanyanın tarafları eşit fırsatlardan yararlanmadılar. Seçmenlere reformun canalıcı yönleri hakkında tarafsız bilgi verilmedi ve sivil toplum örgütleri kampanyada yer alamadılar. Temmuz 2016 başarısız darbe girişimi sonrasında ilan edilen olağanüstü hal altında gerçekten demokratik bir süreçte olması gereken temel özgürlükler kısıtlandı. Binlerce vatandaşın işten çıkarılması ya da tutuklanması siyasi ortamı olumsuz yönde etkiledi.

“Evet” kampanyasının medya üzerindeki egemenliği ve medyaya yönelik kısıtlamalar, seçmenlerin farklı görüşlere erişim imkanını azalttı.

Referandumun teknik yönleri iyi yönetilmekle ve referandum günü işler düzgün yürümekle birlikte sayım prosedürlerinde meydana gelen son dakika değişiklikleri önemli bir güvenceyi yok etti ve muhalefet tarafından yargıya taşındı.

Kampanya çerçevesi kısıtlayıcıydı ve Cumhurbaşkanıyla önde gelen bazı devlet yetkililerinin yanı sıra birçok yerel kamu görevlisinin ‘Evet’ kampanyasına aktif olarak katılımı nedeniyle dengesiz bir referandum kampanyası oldu.

“Hayır” kampanyası çoğunlukla ana muhalefet partileri CHP ve HDP tarafından yürütülse de, yüzlerce üyesi, eşbaşkanları ve 83 belediye başkanının demir parmaklıklar arkasına konulmuş olması nedeniyle HDP’nin kampanya imkanları da akamete uğratıldı.

Bununla birlikte raporu sona erdiren 58. maddede  “AKPM Türkiye’deki yetkililerle seçimler alanında ve daha genel anlamda demokratik kurumların güçlendirilmesi konularında birlikte çalışmaya devam edecektir “denilmektedir.

Raporun sonuncu maddesinde dile getirilen bu beklentilerin Türkiye’nin siyasi manzarasının yukarıda dile getirilen kaba gerçekleriyle çelişip çelişmediği sorusuna ilişkin olarak hem Sayın Kox’un şahsi gözlemlerini öğrenmek hem de konuyu bir bütün olarak AKPM’nin gündemine getirmek isterim.

For English: http://assembly.coe.int/Documents/Records/2017/E/1706261130E.htm