Mersin’de Usülsüz ÇED Süreçleri

Mersin’deki usulsüz Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçleriyle ilgili olarak Ertuğrul KÜRKÇÜ’nün Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan BAYRAKTAR’ a verdiği soru önergesi.

 

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Erdoğan BAYRAKTAR tarafından Anayasanın 98. ve içtüzüğün 99. maddesi gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

 

Ertuğrul KÜRKÇÜ

Mersin Milletvekili 

 

 

Bilindiği üzere Anayasa’nın 56. Maddesinde “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir” ifadesi yer almakta ayrıca vatandaşlara çevre sağlığını korumak ödev olarak verilmektedir. Çevresel Etki Değerlendirmesi süreci ise 2872 Sayılı Çevre Kanununun 10. Maddesi gereğince zorunludur.  Bu nedenle 17.07.2008 tarih ve 26939 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin en önemli aşamalarından biri, kapsam ve özel format belirleme toplantısından önce, halkı proje hakkında bilgilendirmek, projeye ilişkin görüş ve önerilerini almak üzere yapılan halkın katılımı toplantısıdır.

 

Ancak; Kadıncık Çayı üzerinde yapılması planlanan “Akhan I-II Regülatörü ve HES” projesiyle ilgili 2 Ekim 2012 tarihli halkın katılımı toplantısı, Akdere Beldesi sınırları içerisinde yapılması planlanan “Mersin Eren Termik Santralı ve Kül Depolama Alanı” projesiyle ilgili 13 Şubat 2013 tarihli halkın katılımı toplantısı ve son olarak Yeşilovacık Beldesi sınırları içerisinde yapılması planlanan “Yeşilovacık Termik Santrali, İskele ve Kül Depolama Alanı” projesiyle ilgili 26 Şubat 2013 tarihli halkın katılımı toplantısı halkın protestoları nedeniyle usulüne uygun olarak gerçekleştirilememiştir.

 

Bu gerekçe ile;

 

1-      Bu ÇED süreçlerinde halkın katılımı toplantısı usulüne uygun bir şekilde gerçekleştirilemediği halde, kapsam ve özel format belirleme toplantıları ile sürecin devam ettirilmesi hangi hukuki hükümlere dayanmaktadır?

 

2-      Her üç olayda da Bakanlığınız görevlilerinin ilan edilen toplantı yeri dışında toplantı tutanağı düzenlemelerini, tutanaklarda “toplantı başlamıştır” veya “toplantı sonlandırılmış” gibi toplantının yapıldığına işaret eden ifadeler kullanması hangi hukuksal/ idari mevzuata uymaktadır?

 

3-      Bu davranışları ile usulune uygun olmayan evrak düzenlemiş olan Bakanlık görevlileri hakkında hukuki/idari bir işlem başlatılmış mıdır?

 

4-      Bu toplantılarda tutanaklara müdahil olamayan katılımcıların, yöre halkının, demokratik kitle örgütlerinin ve avukatlarının düzenlediği tutanaklar ve itirazlar işleme konulmuş mudur?

 

5-      Bu toplantılara konu olan Büyükeceli-Silifke arasındaki 30 kilometrelik mesafe içindeki bir nükleer santral, üç termik santral projesi ve ÇED Olumlu kararı verilmiş iki çimento fabrikasının çevre ve insan sağlığına etkileri kümülatif olarak değerlendirilmekte midir?

 

6-      Aynı bölgede içinde, Bakanlar Kurulu Kararı ile ilan edilmiş olan Ovacık ve Kargıcık turizm merkezlerinin ve Ramsar Sözleşmesi ile koruma altına alınan Göksu Deltası sulakalanının bu projelerden nasıl etkileneceğine dair bilimsel bir çalışma Bakanlığınızca yapılmış mıdır? Yapılmışsa içeriği ve sonuçları nelerdir?