Ertuğrul Kürkçü’nün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, sınırda kurumakta olan Patriot savunma sistemleriyle ilgili soru önergesi
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından Anayasanın 98. ve içtüzüğün 99. maddesi gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Ertuğrul KÜRKÇÜ
Mersin Milletvekili
Son günlerde basında ve kamuoyunda Türkiye’nin mi NATO’dan talep ettiği, NATO’nun mu Türkiye’ye teklif ettiği bilinmeyen Patriot füzelerinin getirilmesi tartışılmaktadır. Bu füze sistemlerinin amacına ilişkin Genelkurmay Başkanlığından verilen bilgiye göre “(…) Hava ve Füze Savunma Sistemlerinin konuşlandırılması sadece Suriye’den kaynaklanabilecek olası hava ve füze tehditlerine karşı, tamamen savunma amaçlı bir tedbir olup ‘Uçuşa Yasak Bölge’ uygulaması veya taarruzi bir harekat için kullanılması söz konusu değildir.”
Ancak füzelerin getirilmesi konuşulmaya başlandığından beri Türkiye’nin “doğu komşuları”ndan gelen itirazlar ve endişeler artmış; İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mehmanparast “Patriot sisteminin yerleştirilmesinin Suriye’deki durumu çözmeyeceğini; tam tersine durumu daha zor ve karmaşık hale getireceğini” açıklamış, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov “Türkiye’ye yerleştirilmesi planlanan Patriot füzeleri bölgede askeri çatışma riskini artırır. Daha fazla silah stoku, onların kullanılma tehlikesi meydana getirir. Herhangi bir provokasyona da neden olabilir.” diyerek, Patriot füzelerinin yerleştirilmesini “Çehov tüfek sendromu” olarak tanımlamış, “Eğer tüfek birinci sahnede duvarda asılı ise, üçüncü sahnede mutlaka ateşlenir. Askeri konularda önemli olan niyet değil, potansiyeldir. Bu potansiyel artarsa, risk de artar. Herhangi bir provokasyon çok ciddi bir askeri ihtilafa yol açabilir. Biz bundan kaçınmak istiyoruz.” uyarısı yapmıştır. Suriye, “Türkiye’nin Patriot füze talebi yeni bir provokasyondur” diyerek konuyla ilgili görüş bildirmiştir.
Bu açıklamalardan da anlaşıldığına göre patriot füzelerinin konuşlandırılması komşularımızca bir “tehdit, savaşa bir adım daha yaklaşma, bölgesel hakimiyet tesis etme” olarak anlaşılmaktadır.
Ayrıca Sayın Başbakan açıklamalarında bu sistemlerin olası kullanımı halinde “(…) NATO’nun uygulaması olacağı için TBMM’den izne gerek yoktur.” diyerek yakın savaş tehditi anlamına gelebilecek bir durumda bu silahlara başvurulması için TBMM’ye danışma gerekliliği duymadığını bunun NATO icraatları kapsamında TSK tarafından karar verilecek bir mesele olduğunu ifade etmiştir.
Bu gerekçe ile;
- Türkiye’de bu silah sistemlerinin kurulması kimin talebidir? Türkiye hükümetinin mi, NATO’nun mu?
- Bu silah sistemleri hangi somut ve yakın tehdite karşı kurulmaktadır?
- Söz konusu tehditin göstergeleri nelerdir?
- Bu sistemlerin “gerektiğinde kullanılması” na hangi merci karar verecektir?
- Kurulacak sistemin komutası, sevk ve idaresi hangi kurum tarafından yapılacaktır?
- Bu sistemlerin daha önce Kürecikte kurulan füze kalkanı sistemleri ile uluslar arası hukuk açısından ilişkisi ne olacaktır?
- Savunma sistemlerinin maliyeti nedir, kimin tarafından karşılanacaktır?
- Milli Savunma Bakanlığı tarafından karşılanacak ise bakanlık bütçesinin hangi kaleminde yer alacaktır? Bakanlığın bütçesinde bu harcama kaleminden dolayı ne kadarlık bir artış olacaktır?
