Kürt sorununun barışçı çözümünün önü Erdoğan tarafından kapatıldı.

Kürkçü, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde Türkiye’deki İnsan hakları ihlalleri üzerine yaptığı konuşmada “Kürt sorununun barışçı çözümünün önü Erdoğan tarafından kapatıldı.” dedi.

062216-akpm-turkiye-raporunu-deerlendirdi--1Raportörlere “Türkiye’deki insan hakları durumu ve demokrasideki aksaklıkları aydınlatan raporları için teşekkür ediyorum. Umarım Parlamenter Asamble benim, arkadaşlarımın ve diğer milletvekillerinin hazırladığı değişiklik önergelerini de benimseyerek Türkiye’yi yönetenlere Türkiye’nin durumunu daha tam olarak yansıtan bir ayna tutmayı başaracaktır.

İktidardaki AKP milletvekilleri de dahil burada herkes Türkiye’de işlerin iyi gitmediğinin konusunda hemfikir. 2013’te Türkiye’ye dair yaptığı son görüşmede Asambleye egemen olan iyimserlik havası, Kürt sorununun barışçıl çözümü, dışlanmış sosyal ve politik grupların sisteme içerilmesi, daha geniş bir demokrasinin sağlanmasına ilişikin umutlar yok olup gitmiş.

Hükümetin, ordunun ve insan hakları kurumlarının verdikleri resmi rakamları tekrar etmek gerekirse, Temmuz 2015’ten günümüze kadar beş yüz küsur sivil, dört yüz küsur güvenlik görevlisi ve en az altı bin Kürt militan, aralarında tanklar, ağır toplar, ve jet savaş uçakları da olan silahlarla öldürüldü. Sokağa çıkma yasaklarından en az 1.6 milyon kişi mağdur oldu, en az 355 bin kişi de yerlerinden edildi. Muğlak bir biçimde kurgulanmış terörle mücadele yasalarıyla suçlanarak hapsedilenlerin sayısı 2 bini aştı.

Peki son üç yılda neler oldu, ne değişti Türkiye’de?  Bazı meslektaşlarımızı işitiyoruz: “Türkiye DAEŞ ve PKK’nin çapraz ateşinde kaldı. Bu yüzden bunlar oluyor” diyorlar. Peki bütün bunlar benim ve HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının neden kaldırıldığını açıklıyor mu? Neden gazetecilerin tutuklandığını açıklıyor mu? Neden sivillerin ayrım gözetilmeksizin acımasızca öldürüldüğünü açıklıyor mu? Asıl sebep başka bir yerde.

Asıl sebep şu: Kürt politik hareketiyle Türkiye hükümeti arasında süren  barış görüşmeleri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Nisan 2015’te askıya alındı ve Kürt sorunun barışçıl yoldan çözümü yolunun kapandığı ilan edildi. Hepimiz “Kürt sorunu diye birşey yoktur” beyanını hatırlıyoruz. Bu, Türkiye’yi tekrar 2013 öncesi koşullara, yani yeniden silahlı çatışmaya iade etti.

Şu çok açık ve net:  HDP kategorik olarak şiddete karşıdır,  tekrarlıyorum şiddete karşıdır. Biz Kürt sorununun barışçı çözümü için müzakerenin yeniden başlatılması doğrultusunda uygun koşulların yaratılması için çaba gösteriyoruz ve bunun için hasımlarımızın yalan ve iftiralarıyla ödüllendirilmek de dahil, ödememiz gereken her bedeli ödemeye hazırız.

Teşekkürler.