Muhalif Olmak, Örgütlenmek Suç mu?

BDP Mersin Milletvekili Kürkçü, Ankara Emniyeti’nin Gezi direnişiyle ilgili hazırladığı fezlekeye dikkat çekerek İçişleri Bakanı Güler’e soru önergesi verdi: “Örgütlenmek, muhalif olmak suç mu?”

 

taksim-11-06-13-geceTam metin:

 

“Gezi Parkı protestoları” olarak bilinen ve Türkiye’nin her yerinde demokratik protesto hakkını kullanan ve sayıları Bakanlığınıza göre milyonlarla ölçülen göstericilere yönelik olarak güvenlik güçlerince orantısız güç kullanımı sonucunda 4 kişinin hayatını kaybetmiş, yaklaşık 8000 kişi yaralanmış Olaylarla ilgili gözaltı ve tutuklamalar sürmektedir.

 

Ankara Emniyet Müdürlüğü, TEM Şube Müdürlüğü, 21.06.2013 tarihinde bu olaylarla ilgili olarak 23 kişinin tutuklanmasıyla sonuçlanan birfezleke düzenlemiştir. Bu fezlekenin  “Olayların gelişiminde siyasi parti, sivil toplum örgütler, medya ve terör örgütlerinin hareket tarzları”  başlığı altındaki bölümünde şu ifadeler yer almaktadır:

 

  •  “Eylemlere katılan şahısların çoğunluğunun örgütsel bir yapı içerisinde olmamasından dolayı, Hükümet karşıtı basın-yayın kuruluşları, gazeteciler, sivil toplum örgütleri, taraftar grupları ile sanat camiası mensupları ve marjinal gruplar tarafından eyleme katılan şahıslar kışkırtılmış ve yönlendirilmiştir.”
  • “TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği), ÇHD (Çağdaş Hukukçular Derneği), TTB (Türk Tabipleri Birliği), Ankara Barosu, İHD (İnsan Hakları Derneği), ATO (Ankara Tabip Odası) gibi hükümet muhalifi sivil toplum örgütleri; eylemci gruplara kamuoyu desteği sağlamaya ve Yargı ve Ankara Emniyet Teşkilatı üzerinde psikolojik baskı oluşturmaya çalışmışlar, eylemcileri Ankara’daki müdahalelerde Polis tarafından yapıldığı iddia edilen orantısız güç kullanımı ile ilgili, savcılığa bireysel olarak suç duyurusu yapılması yönünde teşvik etmişlerdir.”

 

Meslek odaları ve demokratik kitle örgütlerinin bu ifadelerle mesnetsiz bir biçimde itham edilmesi ve hedef  gösterilmesinin yanı sıra, aynı fezlekede, birçok milletvekili, haber ajansı, yasal parti, öğrenci grupları ve dergi okurları da hedef  alınmış, olayların “kışkırtılmasında” ve “örgütlenmesinde” yer aldıkları gerekçesiyle suçlanmışlardır.

 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye için de bağlayıcı olana içtihatlarına göre “düzensiz ve izinsiz protestolar da dahil olmak üzere toplanma ve bir araya gelme özgürlüğü demokrasilerde bir temel haktır” ve “halk protestolarında kanun uygulayıcı kurumların rolü göstericilerin haklarını ve onların ifade ve toplanma özgürlüğünü korumaktır.”

 

Oysa Ankara Emniyet Müdürlüğünce hazırlanan fezlekeyle protesto eylemleri suç ilan edilmekte ve Türkiye’nin belli başlı meslek örgütleri, demokratik ve açık siyasal mücadele yürüten politik kuruluşları ve hak savunucuları kolektif suç isnadı altında bırakılmaktadır.

 

Fezlekenin başka bölümlerinde de internet ve sosyal medya üzerinden iletilen protestolara katılma çağrıları suç delili gibi gösterilmiş, örgütlenme hakkı bir demokratik hak değilmişçesine suç olarak tarif edilmiştir.

 

“Hükümete muhalif olmak”, “polis şiddetine karşı hukuki yollara başvurmak” fezleke genelinde suç unsuru olarak tarif edilmiş, bunun için mesleki gerekleri yerine getirmek suç delili olarak sayılmıştır,

 

Bu gerekçe ile;

1.         Bakanlığınızca, “hükümete muhalif olmak” suç mudur?

 

2.         Bakanlığınızca, polisin orantısız kuvvet kullanması, şiddete başvurmasına karşı suç duyurusunda bulunmak suç mudur?

 

3.         Bakanlığınızca şiddet mağdurlarına hukuki yolları göstererek “suç duyurusunda bulunmalarını    sağlamak” suç mudur?

 

4.         Fezlekede sayılan meslek ve demokratik kitle örgütlerinin görev ve      sorumluluklarını yerine getirmeleri, bakanlığınızca suç olarak tarif edilmekte midir?

 

5.         Yasal partilere üye olmak, dergi okuru olmak, hükümet politikalarına karşı muhalefeti   örgütlemek, Bakanlığınızca suç olarak görülmekte midir?

 

6.         Sosyal medya üzerinden hükümet karşıtı propaganda yapmak, protestolara katılım       çağrısı yapmak, Bakanlığınızca suç olarak tarif edilmekte midir?

 

7.         Apaçık bir hukuksuzluk belgesi olan bu fezlekeyle ilgili olarak Bakanlığınızca herhangi bir hukuki/idari inceleme başlatmış mıdır? Başlatmışsa incelemenin sonucu nedir?