“Nükleer kararı bilimsel değil, siyasaldır”

Ertuğrul Kürkçü, Mersin Akkuyu’da kurulması planlanan nükleer santralin bölge ve insan sağlığına zararlarının araştırılması için meclis araştırması açılmasını istedi.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Mersin Akkuyu’da kurulması planlanan Nükleer Güç Santrali’nin bölgeye ve insan sağlığına zararlarının araştırılması, ve oluşabilecek tehlikelerin önlenmesi için Anayasa’nın 98. ve İçtüzüğün 104 ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve talep ederiz.

Ertuğrul KÜRKCÜ
Mersin Milletvekili

 

GEREKÇE:

Yaşam hakkını, ülkenin geleceğini tehdit eden, bölge tarım ve turizmine büyük darbe vuracak olan, kamu kaynaklarını zarara uğratan Akkuyu Nükleer Santraline karşı başta Mersin ve Türkiye’den yükselen halkın itirazları görmezden gelinmektedir. Başlayan ÇED sürecinde yapılmak istenen halkın katılımı toplantısı itirazlar sonucunda yaptırılmamış olmasına rağmen, görevliler toplantıyı yapılmış gibi kabul ederek yola devam etmeye çalışmaktadırlar.

Nükleer santraller yolu ile elektrik elde edilmesi, bütün diğer enerji elde etme teknolojileri ve yatırımları gibi; teknolojisi ve yer seçiminden tutun da normal çalışma koşullarında ve kazası halindeki sağlık ve çevre etkileri, beklenen fiyat artışlarına rağmen süreklilik arzeden, tamamen dışa bağımlı yakıt desteği gereksinimi; savaş halinde koruma zorluğu; radyasyonlu atıklarının yok edilmesi, ekonomik ömür sonu santral sökümü ve bütün bunların maliyet hesaplarına değin, bilimin bütün dallarını ve toplumun bütün çıkar gruplarını ilgilendiren teknik bir konudur.

  • Çevreye yayılan zararlı radyasyonun en önemli kaynağı olan nükleer santral kazaları ve radyoaktif atıkları; karşılaştığımız çevre sağlığı riskleri bilimsel tabloda en ağır risk grubu olan hem “gözlemlenemez”, hem de  “denetlenemez” riskler arasındadır.
  • Nükleer santral ve zararlı radyasyon konusunda Türkiye’nin hukuk metinlerinde nükleer suç ve cezası tanımlanmamıştır
  • Çevreyi ve sağlığı etkileyen nükleer santral gibi önemli yatırım kararlarında danışma ve karar verme süreçlerine katılıma dair birey hakları, ülkemizde eksik ve engellerle doludur.
  • Enerji ve nükleer enerji yalnızca sanayi sektörünün değil; tarım, orman, turizm, sağlık gibi tüm sektörlerin içinde bir yerdedir.
  • Küresel ısınmanın çözümü diye nükleer santral yatırımı yağmurdan kaçarken bataklığa saplanmaktır.
  • Ülkemizde ÇED, ticari bir iş olarak özel firmalara yaptırılmaktadır. Bu nedenle işletme ÇED’e değil; ÇED işletmeye uydurulmakta; bazı (madencilik, petrol arama gibi) sektörler kapsam dışında tutularak ÇED anlamsızlaştırılmaktadır. Ülkemizin uygulanmayan mahkeme kararları ile dolu bozuk çevre koruma sicili bizlerin ve tüm yurttaşların nükleer santraller konusunda son derece ihtiyatlı olmasını gerektirmektedir.
  • Nükleer santraller, hiçbir ülkede sigorta şirketlerince sigortalanmaz; çünkü bir nükleer kaza sonucunda oluşacak ve kuşaklar boyu sürecek, Çernobil Felaketi’nde olduğu gibi bir kaç ülkenin ekolojik felâket bölgesi ilan edilmesine neden olabilecek insan ve çevre sağlığı kayıplarının maddi ve manevi boyutu, tahmin edilemeyecek ve karşılanamayacak ölçüde büyük olabilir.
  • Riskin en büyüğü atıkların yönetimi ile ilgilidir. Ne yazık ki, bazılarının yarısının yok olması için 210 000 (iki yüz on bin) (teknetyum) ila 15,8 milyon (onbeş milyon sekizyüz bin) (iyot-129) yıl gereken radyasyonlu atıkları tehlikesiz olarak yöneten bir teknoloji henüz geliştirilememiştir.
  • Nükleer santraller, gerek yatırım ve işletme aşamasında; gerekse atıkları ve ekonomik ömür sonu sökümü yüzyıl süren radyasyonla kirlenmiş santral parçaları nedeni ile kirli, yatırımı ve ürettiği enerji maliyeti pahalı olduğu kadar tümüyle dışa bağımlı ve yakıt kaynakları sınırlı teknolojilerdir

Yukarıda açıkladıklarımızdan anlaşıldığı gibi, Türkiye‘ye nükleer santral yapma kararı bilimsel değil, siyasal bir seçimdir.

Bu gerekçe ile Mersin Akkuyu’da kurulması planlanan Nükleer Güç Santrali’nin bölgeye ve insan sağlığına zararlarının araştırılması ve oluşabilecek tehlikelerin önlenmesi için meclis araştırması açılmasını arz ve talep ederiz.