Türkiye, sokaklarında yolsuzluğu konuşurken TBMM konuşmaktan kaçınamaz.

AKP grubu bizzat yolsuzluk soruşturmasını açmalıydı. Bunu yapmayarak bu bakanların, onların çoluk çocuğunun Başbakanın peşine takılmış oldu. Başbakan düşmek istediği yere düşebilir ama bu Meclis, bu halk, Türkiye onunla beraber bu çukura gitmeyecek, bundan hepinizin haberi olsun.

 

TBMM Yolsuzluk araştırma komisyonu hala çalışmaya başlamadı

TBMM Yolsuzluk araştırma komisyonu hala çalışmaya başlamadı

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Mersin) – Ben, sadece Mersin Milletvekili değilim, Halkların Demokratik Partisinin de eş başkanıyım. Partimizin söz hakkının böylesine kısıtlanmış olmasını da kuvvetle protesto ediyorum. (TBMM başkanının Mersin milletvekili demesi üzerine)

Bu fezlekelerin Mecliste okunması gerekirdi. Bu fezlekeleri başka fezlekelerden ayırt eden hiçbir özelliği yok. İlk tahkikatın gizliliği bütün fezlekeler için geçerliydi. Bugüne kadar 950 fezlekeyi bu Meclise getirdiniz, okudunuz, bunları okumadınız çünkü bu yolsuzluğa karışan bakanları, onların oğullarını, kızlarını, onların birlikte iş yaptıkları insanları korumak istiyorsunuz. Tek mesele budur.

Aslında bu fezleke içeriğinin Meclise yansıması ve Mecliste bilinmesi konusunda milletvekillerine konulan engellerin kabul edilebilir bir tarafı yok çünkü bütün dünya bu fezlekeleri biliyor ve konuşuyor. Bence kaçmak istediğiniz şey, en önemli şey, sadece bu bakanların ve yakınlarının suçlanması değil, aynı zamanda bir uluslararası suça bu bakanlar ve yakınlarının karışmış olmasıdır. Uluslararası mali sisteme karşı bir dolandırıcılığın Türkiye’nin bütün ithalat, ihracat kalemlerinin ya şişirilerek ya da küçültülerek yansıtılmış olmasının da bu fezlekelerde bir yeri vardır, karşılığı vardır. O nedenle, bu Meclis eğer bu hesabı sormazsa başka ülkelerin parlamentoları ve meclisleri bizim işimize karışacaktır, bizim hakkımızda karar alacaktır ve bütün bunları temizlemek, tıpkı Tansu Çiller hükûmetinin yolsuzluk ve hırsızlıklarını temizlemek kadar zor olacaktır. Hâlâ temizlenememiş olan bu yolsuzlukların aslında şimdiki Hükûmete devredildiği, bunun tevarüs edildiği de ortadadır.

O nedenle, bütün Türkiye, sokaklarında, mahallelerinde, kahvelerinde bu meseleyi konuşurken Meclisin bunu konuşmaktan kaçınması asla ve asla kabul edilemez. Bu Meclis değil midir her şeyin konuşulacağı yer, bu milletvekilleri değil midir orada yazdığınız egemenliği kullananlar. Ama bu Meclisten, bu milletvekillerinden başka herkes bizim üzerimizde egemenlik kullanıyor; savcılar egemenlik kullanıyor, bürokratlar egemenlik kullanıyor, bakanlar, onların müsteşarları egemenlik kullanıyor. Meclis çoğunluğu da bu egemenliğin bizim üzerimizde kullanılmasına yardımcı oluyor.

Bu hırsızlığı ortaya çıkartmak sizin işiniz değil mi arkadaşlar? Bunun üstünüze bulaşmasından bizim kadar şikâyetçi olmamanız düşünülebilir mi? Sizler gittiğiniz her yerde bu sorularla muhatap olmuyor musunuz? Ve verebildiğiniz tek cevap bunun bir komplo olduğudur ama bugün Cumhurbaşkanınız dedi ki: “Komplo momplo yok.” Ne yapacaksınız şimdi? Aslında bizim dediğimizi o da demiş oldu. Buna Başbakandan başka inanan kimse yok ve siz bu “komplo” dediğiniz şeyi milletten saklamak, aslında hırsızlığı milletten saklamak için burada usul oyunlarına başvuruyorsunuz.

Aslında yapılacak olan şey Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu için açıktır, bir tek şey yapacaktınız: Bizzat kendiniz bu soruşturmanın yolunu açacaktınız. Yapmadığınız zaman, bütün bunları oyaladığınız zaman, şimdi hepiniz bu bakanların peşine takılmış oldunuz, onların çoluk çocuğunun peşine takılmış oldunuz, Başbakanın peşine takılmış oldunuz. Başbakan düşmek istediği yere düşebilir ama bu Meclis, bu halk, Türkiye onunla beraber bu çukura gitmeyecek, bundan hepinizin haberi olsun.

Sevgi ve saygıyla selamlıyorum hepinizi. (BDP ve CHP sıralarından alkışlar)

(19.03.2014-TBMM’de 4bakanla ilgili görüşmeler sırasında Ertuğrul Kürkçü tarafından yapılan konuşmanın tutanağı)