Yatırım Ortamını İyileştirmek mi İstiyorsunuz: OHAL’i Kaldırın, Demirtaş’ı Serbest Bırakın!

Kürkçü, TBMM Genel Kurulu’nda Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Yasa tasarısı üzerine yaptığı konuşmada: “Ben size çok basit bir yatırım ortamının iyileşmesi tedbiri sunayım, bedava, hiçbir şey yapmanız da gerekmiyor bunun için: Bir, olağanüstü hâli kaldırın; ikincisi, Afrin seferine son verin; üçüncüsü, cezaevine siyasi sebeplerle koyduklarınızın hepsini serbest bırakın, Selahattin Demirtaş’ı bugün serbest bırakın. ” dedi.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) – Sayın Başkan, sevgili arkadaşlar; Komisyondaki tartışma sırasında da konuştuğumuz gibi, aslında ekonominin kendi gidişi içerisindeki genel düşüşün kimi Hükûmet müdahaleleriyle iyileştirilmesi imkânı neredeyse sıfır düzeyinde çünkü yatırım ortamının yükselen bir trend göstermemesi genel ortamın çöküşüyle ilgili. Türkiye yaklaşık iki yıldır bir olağanüstü hâl rejimi altında yönetiliyor. Yatırımcı için -tıpkı herhangi bir yurttaş için olduğu kadar- kendi geleceğine güven, adil bir ticaret ve hukuk ortamı olduğuna dair şüpheler, esasen, yatırım ortamının aşağı doğru gidişinin başlıca nedeni. Pek çok uluslararası firmanın artık kapasite haddini aşmış bulunan yatırımları genişletme, yeni yatırımlarla yatırımlarını sağlama alma yerine beklemeyi seçmeleri, ortamın gerek siyasi gerek hukuki olarak iyileşeceğine duydukları şüpheyle yakından ilgili.

Dolayısıyla “Yağma var, gelin.” çağrısına cüret edebilecek olanlar, genellikle yüksek katma değer yaratabilecek sofistike sanayilerin ya da yatırımların sahipleri değil; esasen selden kütük kapma merakında olanlar, daha çok katma değerden ziyade daha çok kâr peşinde koşanlar. Oysa yatırım ortamının iyileşmesi, daha yüksek katma değer getirebilecek olan kanalların açılmasıyla ilgili. Bunlar da esasen entelektüel özgürlük, siyasi özgürlük, düşünce özgürlüğü ve adil yargının bulunduğu yerler olabilir. Türkiye’de bunun olmadığını söylemeye gerek var mı bilmiyorum çünkü daha dün partimizin pek çok üyesi gözaltına alındı, ne zaman serbest bırakılacaklarını bilmiyoruz. Esasen bugün perşembe, yarın cuma; cuma günleri biliyorsunuz mübarek gündür, herkes camiye gider, terörle mücadele de bizim arkadaşlarımızın evine gidiyor, cumayı orada eda eyliyorlar. Her cuma, Türkiye’de muhaliflerin gözaltına alınıp bir sonraki cuma serbest bırakılıp bırakılmayacaklarının görülmesi için bir hafta boyunca eziyet altında tutulmaları günüdür.

Türkiye dolayısıyla böyle bir eziyet iklimi içerisinde yaşarken, bunun bilgisi bütün dünyada pay edilirken, herkes bu hakikati bilirken şimdi “Adil bir ortam var Türkiye’de, yatırım için özgür bir ortam var, her şey güvence altında.” diyebilmeniz için bunların var olması lazım. Yok eğer “1 koyup 100 alıyorsun.” diyecekseniz 1 koyup 100 alınmayacağını aklı başında, rasyonel yatırımcılar bilirler. Böyleleri ancak vurup kaçarlar. Kendinizin vurulup sermayenin kaçmasına razıysanız anlık bir iyileşme için bu da sizin bileceğiniz bir şey ama ne var ki bütün bu kayıp esasen Türkiye halkının çalışmasından çalınanlarla ilgilidir. Türkiye’de insanlar günde neredeyse on iki saat çalışıyorlar iş bulabilenler, iş bulamayanlar bu işin peşinde, ikinci işler peşinde herkes ve bu kadar çok çalışılan yerde bu kadar çok yoksulluk olması ekonominin aslında bir avuç hırsız için çalışıyor olmasıyla çok yakından ilgilidir. O nedenle, yatırım ortamının iyileşmesi, genel ortamın, yurttaşların yaşam kalitesinin, yurttaşların uğradıkları hukuki muamelenin iyileşmesine bağlıdır. Ben size çok basit bir yatırım ortamının iyileşmesi tedbiri sunayım, bedava, hiçbir şey yapmanız da gerekmiyor bunun için: Bir, olağanüstü hâli kaldırın; ikincisi, Afrin seferine son verin; üçüncüsü, cezaevine siyasi sebeplerle koyduklarınızın hepsini serbest bırakın, Selahattin Demirtaş’ı bugün serbest bırakın. Bugün Başbakan nasıl pazarlıklar yapıldığını çok iyi anlattı bazı tutsaklar için. Hiçbir pazarlık olmadan, hak ettiği için Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakın. Yatırım ortamının en az 2 puan iyileşeceğini göreceksiniz.
Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.